Benzer sanat anlayışları ve atölye eğitimleri çevresinde birleşen yedi sanatçının eserlerinden oluşan “Yedi Figür” sergisi 16 Mayıs – 31 Mayıs tarihleri arasında Astoria AVM’de bulunan Corpus Galeri’de izleyiciler ile buluşuyor.
Ayşenur Köksal, Eylül Köksümer, Gizem Enuysal, Hülya Sözer, Joel Menemşe, Songül Canerik ve Yağmur Yılan’ın yer aldığı sergide, zaman zaman ortak çalışma alanlarını, desen ve malzeme anlayışlarını, üretim mekanlarını paylaşmış olan sanatçıların çalışmaları farklı ve anlamlı bir grup etkinliğini ortaya koyuyor. Sergide altı ressama ait yağlıboya tablolar ve desenlerin yanı sıra bir seramik sanatçısının seramik heykelleri de yer alıyor.
Seramik sanatçısı Hülya Sözer’in heykelleri ile katılacağı sergi, çok yönlülük ile anlatım çeşitliliğinde farklı disiplinlerin önemini sunmakta, altı ressamın eserleri içinde üçboyutlu olarak farklı bir yer taşımaktadır. Kendi kabuğuna çekilmiş ve pasif hale gelmiş bir toplum içinde güçlü duruşları ve benlikleri ile yer alan kadın figürleri, izleyicide kendine güven ve inanç duygusu yaratmaktadır. Sanatçının geleneksel seramik sanatının dışına çıkardığı modern anlatım ve çağdaş teknikler, yeni bir seramik heykel anlayışının örnekleridir.
Ressam Songül Canerik’in resimlerinde sembolik anlatım; varlığa, gerçekliğe ve bu gerçeklik içindeki insanın dramatik durumuna göndermede bulunan anlamlar üretir. Varoluş-yok oluş çelişkisi, insanın kendi gerçekliğinden uzaklaşması, gerçekliğin ötelenmesi olgularını resimlerinde kendi kişiliği ile birleştirip yansıtmaktadır.
Ressam Yağmur Yılan’ın eserlerinde gördüğümüz, kendi doğaları içine kapanma ihtiyacında ve bir sancı halinde olan figürler, yalnızlaşmanın getirdiği duygu durum bozukluklarını anlatmaktadır. Bu güçlü psikolojik duygulara eşlik eden başka figürler ve hayvanlar da ortadaki sahnenin anlatımını güçlendirmektedir.
Ressam Eylül Köksümer’in ele aldığı vahşi doğadan bitkiler, yabani hayvanlar ve tüm bunların içinde güvende olan kadın figürü, otobiyografik bir doğaya kaçış ve bir evin içinde kurulan gündüzdüşlerini yansıtma durumudur. Özellikle dikenli bitkiler ve orman hayvanları, sembolik anlatımda benliğinin bütünleşebildiği bir yaşam alanı ihtiyacını temsil etmektedirler.
Ressam Ayşenur Köksal’ın kimliksiz figürler üzerinden insanın iç dünyasındaki tutarsızlıklarına ayna tuttuğu eserleri; psikolojik ve dramatik alt öğeler ve derin okumalar içermektedir. Figürlerinin sıkça çıplak olarak konumlanması, insanın iç dünyasında kendi özü, çıplaklığı ve olduğu gibi tüm gerçekliği ile var olmasına vurgu yapmaktadır.
Ressam Joel Menemşe resimlerinde hayvan ve insan imgelerini birbirlerine dönüştürerek metamorfozu kullanmaktadır. Mekansal olarak içerde ya da dışarda olma durumunu bir yanılsama ve sorgulama konusu olarak kullandığı resimlerinde, hem iç hem de dış mekanı iç içe görülmektedir. İnsan ve hayvan ile yokluk ve varlık arasındaki ince çizgi, eserlerinde zaman zaman yok olup tekrar ortaya çıkmaktadır.
Ressam Gizem Enuysal, figüratif bir resim dili ile kurduğu resim kompozisyonlarını çizdiği model desenlerinden oluşturmaktadır. Bu resimleri kendi yaşamından durumlar ve anlar üzerinden yola çıkarak, öznel bir kurguyla tuval üzerinde bir sahne yaratmaktadır. Gözleme dayalı natürmort ve peyzajlar da sıkça resim konuları arasında yer alır.
Katılan sanatçıların sanat anlayışları ve ilerlemeyi seçtikleri konular incelendiğinde, ortaya ilk olarak öznel bir anlamı olan yoğun kavramlar, ifade denemeleri ile çözülebilecek yaşamsal konular ve bunları birer sorunsal olarak ele alıp üretime geçmiş olmaları görülmektedir. Yani belli bir amaç, sanatın her şeyden önce bir ifade aracı olarak kullanılması, dekoratif değil anlamsal kaygıların bütünlüğü bu sanatçıları bir sergi yörüngesinde bir araya getirmiştir.
Yedi sanatçının sanat aracılığı ile söylemek istediklerini izleyiciye ulaştırdığı “Yedi Figür” isimli sergi, 16 Mayıs – 31 Mayıs tarihleri arasında Corpus Galeri’de tüm sanatseverleri bekliyor.