Yedi tepesi, canlı gece hayatı, nefis yemekleri ve sıcak insanlarıyla Lizbon’da kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz.
10
HERKES Mİ ROMANTİK? Meşhur tepelerindeki manzaralar nefes kesici diyebiliriz. Tablo gibi baktıkça bakasın, içtikçe içesin geliyor. Saat 18.00’ya doğru arkadaş gruplarının ellerinde içkileri ile akın akın “Bugün hangi manzarada keyif yapsak acaba” şeklinde hareket ettiklerini göreceksiniz. Biz önce “Sadece turistler bu şekilde hareket ediyor” diye düşünürken tam tersi olduğunu öğrendik. Yerel halkın takılma şekli bu: “İçkimi kolumun altına alır, en güzel yerden güneşi batırıp dostlarımla iki lafın belini kırarım.” Tepelerde çay bahçesine benzeyen kafeler de var ama genelde kim nereyi bulursa çimler, merdivenler, duvar üstleri her yer sizin. Bu romantik ve melankolik hareket için onlarca yer var ama bizce en güzel manzaralar Miradoura da Santa Luzia, Sao Vicente Fora ve Castelo, Perque Eduardo VII’de. Biraz keyfime düşkünüm diyorsanız, “Pharmacia Kafe”nin bahçesi harika! Çimlerin üstüne bildiğiniz ev koltukları konulmuş, hem çok rahat hem de göz zevkinizi okşayan dekoruyla yerinizden kalkmadan saatlerce oturacağınız garanti. Bu arada Ginginha’yı da (Portekiz kiraz brendisi) bu saatlerde deneyebilirsiniz. Biz bayıldık.