TÜRKÇE SÖZLÜ HAFİF BATI MÜZİĞİ?
Elektronik altyapıların eski Türkçe şarkılarla bir araya geldiğini düşünün, keyifli değil mi?
İşte, Grup Ses ya da bildiğimiz adıyla Grup Ses Beats, bu coğrafyada ortaya çıkmış her formatta ve her dönemden farklı türlerdeki müzikleri, kendi tarzıyla harmanlıyor. “Geçmişte bizim yaşımızdaki insanların hangi müzikal arayışlara girdiğini merak ediyorum. O dönemlere baktığımızda yapılanların temelinde yerel müzikle batı kaynaklı müziği buluşturma çabası var. Biz de o zaman yapılan deneylerden ilham alarak kendimize özgü bir müzik yaratma çabasındayız. Elektronik müzik de bu çabanın içinde yerini buluyor” diyor, müziğini anlatırken. Son albümü ‘Alliance’ ile bizi tam 19 farklı yorumla buluşturan Grup Ses, aynı zamanda yakın zamanda daha sık görmeye başladığımız isimlerin, bu tarza öncü olan ilham kaynaklarından da biri. Grup Ses’in elektronik müzik sahnesine adım atışını anlatırken duyduğumuz cümleler oldukça enteresan: “Müziğe bir gazetenin kuponla verdiği bilgisayarı eve getirdikten sonra başladım. 1999’du sanırım. İlk dönemlerde, o zamanlar ne dinliyorsam onları taklit ediyordum, kabaca hiphop ve IDM karışımı müzikler yapıyordum. Türkçe plaklar da topluyordum; masal plakları, mizahi ve siyasi içerikli plaklar. Ayrıca Okay Temiz’in ‘Denizaltı Rüzgârları’ 45’liği gibi ilginç şeyleri de buldukça alıyordum. Sonrasında Ankara’da benzer yaklaşıma sahip arkadaşlarımla elektronik müzik ağırlıklı ‘Voconut’ adlı toplamayı demo olarak yayınladık. 2006’da İstanbul’a geldikten sonra da farklı isimlerle müzik yapmaya devam ettim. 2007’de başlayan Grup Ses, pop şarkılarının breakcore’a yakın mash up’larından ve plaklardan topladığım sample’lardan yaptığım çeşitli aranjmanlardan oluşan bir projeydi. Zaman içinde farklı olarak ne yapabilirim diye düşünmeye başladım. Cartel’den Kabus Kerim’le 2008 gibi etrafta.com adlı blog aracılığıyla tanıştım. Epey görüş alışverişimiz oldu. Yavaş yavaş üretimlerim de topladığım yerli plaklardan hazırladığım enstrümantal hiphop beat’leri olarak kendini göstermeye başladı. Ben de bu tarz yaptığım müzikleri ayırmak için Grup Ses’in yanına Beats koydum. 2016’da plak olarak çıkan son albümüm Alliance’ı Beats eki olmadan Grup Ses olarak yayınladım, sadece hiphop ve beat formatından çıkıp güncel elektronik müziğin farklı türlerine yöneldiğim bir albüm olmasını istedim.” Böylesine geniş müzikal birikime sahip birine, ana konumuz olan elektronik müzikle ilgili düşüncelerini sormadan olmaz. Grup Ses, elektronik müziğin dünyadaki ve ülkemizdeki gelişimini “Bence türlerden çok, müziğin teknoloji ve trend’lerle beraber değişen sunum biçimi insanların yaşam tarzlarını etkiliyor. Bundan neredeyse 100 yıl önce, müziği yalnızca performans olarak dinleyebilirdiniz. Şu an herhangi bir yerde dilediğiniz türde müziğe erişebiliyorsunuz. Ya da sadece plaktan müzik dinlediğinizi düşünün, her 20 dakikada bir plağın diğer yüzünü çevirmeniz gerek. Bu gibi değişiklikler, bizim müzikle olan ilişkimizi de yeniden tanımlıyor. Türkiye’deki elektronik müzik sahnesinden bahsetmek gerekirse, Bülent Arel ilk olarak 50’lerin sonunda Türkiye’de elektronik müzik konusunda çalışmaya başlayan öncül isim. Ardından İlhan Mimaroğlu geliyor. İkisi de kariyerlerine Amerika’da devam etmiş. Aynı zamanda, İstanbul’da yaşayan Gökçen Kaynatan da 1960’lardan itibaren elektronik müzik çalışmaları olan çok önemli bir müzisyen. Kaynatan’ın 1 Aralık’ta toplama bir albümü Finders Keepers Records etiketiyle İngiltere’de yayınlanacak. Bugüne gelirsek, elektronik müzik yapabileceğiniz ekipmanlara erişimin kolaylaşması sayesinde, üretim son 20 yıl içinde ciddi olarak artmış durumda. Elektronik müziğin farklı türlerine yoğunlaşan birçok müzisyen var. Fakat bu isimlerin üretimlerini paylaşabileceği yeterli sahne yok maalesef” sözleriyle özetliyor.
GÜNDELİK HAYATIN DUYGULARI
2017’nin Mayıs ayında Türkiye ve Avrupa listelerine bomba gibi düşen, ilk sıralara kadar yükselen Raf adlı parçayı dinlemeyeniniz kaldı mı? Eğer öyleyse, gecikmeden dinleyin. Ülkemizde deep house türünün bu denli nitelikli ve başarılı icra edildiğini görmek gerçekten sizi mutlu edecek. Son birkaç yıldır özellikle yerli sahnenin yetenekli DJ ve prodüktörlerine Avrupa sahnelerinde rastlayabiliyoruz, işte Deeperise da bizi bu konuda gururlandıran isimlerden. Elektronik müziğin farklı türlerinden, birbirinden başarılı isimlere bu konuyu danışırken dolayısıyla onu da es geçmedik haliyle. Deeperise müzik geçmişini “Çok küçük yaşlardan beri elektronik müziğe ilgi duyuyordum, DJ olabilmek için gece kulüplerinde çok küçük yaşlarda çalmaya başladım. Bir yıl boyunca farklı mekânlarda sahne aldıktan sonra DJ unvanını alabildim. Hep içimde olan üretim merakından dolayı işin prodüksiyon kısmına yöneldim ve yaklaşık 10 yıl boyunca kendimi üretim üzerine geliştirmeye çalıştım. Birçok proje, albüm ve single çalışması yaptım, defalarca Avrupa’da listelere girmeyi başardım; ancak Türkiye’de o dönemler elektronik müziğin yaygın olmaması sonucu bu başarılar pek önem arz etmedi ne yazık ki. Jabbar ile yaptığımız proje, hem burada hem de Avrupa’nın birçok ülkesinde liste başında yer aldı; sonuçlar mutluluk verici” sözleriyle özetliyor. Yetenekli DJ’inTürkiye’deki elektronik müzik özellikle deep house türüyle ilgili görüşleri, piyasanın durumuna ışık tutar nitelikte: “Elektronik müzik, dünyada yaygın olarak hep yerini koruyordu sadece tarz değişimi ve jenerasyon farkı ile yeni adlandırmalar yapılıyordu. Türkiye’de ise bizler deep house tarzında 10 yıl önce elektronik müzik temellerini atmaya başlamıştık. Aslında yeni bir heyecan gerekliydi. Son yıllarda Türk ve Türk asıllı DJ’ler Avrupa sahnesinde, büyük başarılar göstermeye başladı. Benim yaptığım müzik tarzı ise sakin günlük hayatta insanlar üzerinde etki yaratabilecek, dramatik veya neşe verici duygulara aynı anda hitap enden bir tarz. Türkiye’de ilk orijinal Türkçe Deep House akımı Raf şarkısı ile başladı ve devam edecektir.”