Aşkı kelimelerle anlatmanın zahmetli olduğunu, fırça ve boyalarla aşkı daha iyi anlatabileceğini söyleyen Gökçe Karadağ ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Çalışmalarınızın Tokyo da sergileniyor olması size neler hissettiriyor?
Japonya bana ahengi -uyumu ifade ediyor. Geleneklerine bağlı, doğaya saygılı, diğer taraftan bilimde ve teknolojide sınırları zorlayan yeni buluşlara daima açık. Her iki olguyu estetik ile rahatça yorumlayan alt yapılarından dolayı da ‘uyum’ yaşamlarının her alanında kendini gösteriyor. Artık ülkeler iletişimin bu kadar geliştiği bir dönemde birbirlerini daha da yakından izleme olanağı buluyorlar. Sanatın bütünleştirici bir ruhu vardır, kelimelere sayılara veya insanların rengine aldırmadan doğrudan bunu oluşturur. Tokyo da bu uyumun içinde yer almak benim için çok heyecan verici bir deneyim olacak. Üstelik ben oraya ‘Aşk’ ile gidiyorum. Benim için daha da anlamlı oluyor tabii ki…
Sufizm’e olan ilginiz nereden geliyor?
Akademik eğitimimiz esnasında genel sanat tarihi ve sosyoloji de yer alır. Bu ana dalları düşünce tarihinden ve inançlardan ayırmak da mümkün değil. Üzerine yıllardır yaptığım araştırmaları da eklerseniz Sümer, Mısır, Yunan gibi uygarlıkların da yer aldığı hatta hala tartışmalara konu olan Mu gibi kadim yaşam şekilleri sevgiyle ruhsallaşan; korku ile de sosyalleşen inançlar denizini oluşturmuşlardır. Tamamı da aynı bilinmezlik ile ilgili farklı yaklaşımlar, söylemler, gelenekler meydana getirmişlerdir. Mevlana ise mesnevisinde bana göre hepsinin özüne ‘Aşk’ ile ulaşır. ‘Aşk’, parçası olduğun bütüne olan özlemdir. Dünyadaki her şeyin birbirinden dönüştüğünü ve yeniden birbirine dönüşeceğini dolayısıyla da bir olduğunu anlıyorum. Mevlana’nın diğer bir özelliği olan hangi inanç sistemine dahil olursan ol, insanı sarıp sarmalayan şefkatli ifade zenginliği, bakışları detaydan bütüne yöneltmesi beni etkilemiştir. Gayet tabii ki kendime göre olan yorumlarımı da resim yolu ile anlatıyorum, hissettiklerimi tuvalde paylaşıyorum.
Sanat Fuarına hazırlık aşamanızdan bahseder misiniz?
Daha önce de bahsettiğim gibi iletişimin bu kadar kolaylaşması bu camiadaki yakınlaşmaları da hızlandırıyor. Son yıllarda yurt dışında yayınlanan bazı sanat kitaplarında ve dergilerde yer almam (World Wide Art Books-USA -Internationale Kunst Heute 2014 – Internationale Kunst Heute 2015 gibi) yaptığım sergiler size ulaşılmasını sağlıyor. Global Art Agency, Tokyo Uluslararası Sanat Fuarı için davet ettiğinde de benim için çok heyecan verici bir deneyim olacağını düşündüm. Tabi ki mesafenin fazlalığı dolayısıyla tuval boyutları sorun oluyor ancak sınırları zorlayarak beş eserle katılmaya karar verdim. Tokyo gibi yaratıcılığı körükleyen bir şehre de ‘Aşk’ ile gitmek istedim. Umarım keyifli bir sergi olur.