Tiyatronun Türkiye’deki konumu tartışıladursun, bazı mekânlar var ki, oyunlarını kapalı gişe oynuyor. Kimi seyirciyi sokakta bir yolculuğa çıkarıyor, kimi doğaçlama ile izleyeni oyuna dâhil ediyor. Kimi tiyatroyu bir kafeye taşıyor. Dolayısıyla bu yeni tiyatrodan herkes çok memnun.
2_0
Bir de atölye çalışmanız var. O çalışmalara katılanlar daha sonra neler yapıyor? Sizinle aynı sahneyi paylaşabiliyorlar mı?
İ.N.: Kesinlikle bizimle birlikte sahneye çıkabilirler. Ayrıca alt gruplarımız var. Bizim atölye çalışmamızda katılımcılar sıklıkla sahne şansı buluyor. Çalışmalarla ilgili bütün bilgileri www.yotadogaclama.com sitesinde bulabilirler.
“Doğaçlama”nın tiyatro algısını nasıl değiştirdiğini düşünüyorsunuz?
İ.N.: Bizce olumlu anlamda değiştiriyor, tiyatro=sıkıcı bir şeyler denkleminin bozulmasına yardım ediyor.
B.E.: Doğaçlama zaten tiyatronun içinden çıkan, eskiden beri tiyatro çalışmalarının temelinde olan bir tür. Şimdi ayrı bir gösteri olarak sahneleniyor. Bu sayede tiyatro algısı güçleniyor, seyircisi çeşitleniyor. Seyirci daha çok sahip çıktıkça, oyunlara daha çok katılıp daha çok insana bundan bahsettikçe daha da büyüyecektir.