Tiyatronun Türkiye’deki konumu tartışıladursun, bazı mekânlar var ki, oyunlarını kapalı gişe oynuyor. Kimi seyirciyi sokakta bir yolculuğa çıkarıyor, kimi doğaçlama ile izleyeni oyuna dâhil ediyor. Kimi tiyatroyu bir kafeye taşıyor. Dolayısıyla bu yeni tiyatrodan herkes çok memnun.
5
Bu oyunda ilginç denebilecek neler yaşandı?
G.K.: Bazen sarhoşu geliyor bağırıp çağırıyor, onu bir şekilde dışında tutmanız gerekiyor. Allah’tan kulaklık takıyor seyirci de duymuyor dışardan gelenleri. Bir keresinde mahalleden yaşlı bir teyze oyunun içinden geçti. Biraz da oyuna katılası vardı. Yokuşun başında durup seyretmeye başladı bizi. Kâğıt toplayan karakteri oynayan arkadaşımız, oyunda bir yerde türkü söylüyor. O sırada teyzenin yanına gitti, göbek attılar. Seyirci için çok hoş bir an oldu. Ö.E.: İkinci oyun sırasında “A be dana” diye bir şarkı söyleniyor. O sırada pencereden kafasını uzatıp “Yeter artık ‘dana dana dana’ bıktık. Şu danayı kes, öldür, ne yapacaksan yap. İki aydır bunu dinliyoruz” diye bağıran oldu. Ayrıca meczup birisini canlandıran bir oyuncumuz var. Yine İstiklal’de evsiz bir vatandaşımız çok beğenmiş kendisini. Çiçek filan getirmiş. O kadar gerçek algılamış.