Türkiye’nin en yetenekli genç sanatçılarından Aslı Çavuşoğlu ile çalışmalarında yansıttığı tarihi, Galeri Mana’da sergilenen heykelini, ülkemizdeki restorasyon politikalarını ve güncel sanatı konuştuk.
modersanatgal2
Heykeltıraş, enstalasyon, fotoğraf ve video sanatçısı. Çalışmaları Frieze Art Fair, Arter gibi önemli sanat kurumlarında sergilenen Aslı Çavuşoğlu, bu ay New Museum ile iş birliği yapmak üzere New York’a gidiyor. Ancak her şeyden önemlisi Çavuşoğlu içi dışı bir, ülkesinde yaşananlara, doğaya ve tarihe karşı son derece duyarlı bir sanatçı. Onunla röportaj yaparken yakın bir arkadaşımla sohbet ediyormuş gibi hissettim. O sıcak atölyesinden ayrıldığımda aldığım cevapların çok donanımlı bir sanatçının ağzından çıktığının farkındaydım.
Tarihe, tarihin farklı kişiler tarafından nasıl yorumlandığına, arkeolojiye, Osmanlı tarihine, Türkiye’nin batılaşmasına, Türkler’in kökenlerine ilginiz nasıl gelişti?
Başı sonu olan bir olaylar dizgesinden ziyade şimdilerde simültane bir biçimde yeniden üretilen bir bilgi sistemi olarak tarihle ilgileniyorum. Özellikle devlet tarafından oluşturulan anlatılarda tarihin nasıl değiştirildiği, tüketilmesi için topluma nasıl sunulduğu ve bunu yaparken hangi araçların kullanıldığını ya da daha genel bir ifadeyle tarih yazımı politiğini inceliyorum. Türkiye’de tarih yazımının egemen iktidarlara göre yeniden üretimi sanırım henüz bir lise öğrencisiyken bile sinirlerimi bozuyordu: “Hititler’den mi geliyorduk, Orta Asya’dan mı?” diye bayağı kafamın karıştığını anımsıyorum.