Şaşırdınız değil mi? Geçtiğimiz aylarda İngiltere’de aynı cinsiyetten insanların evlenmesine olanak sağlayan yasanın kabul edilmesiyle bu sözleri duyduğumuz ülkelerin sayısı her geçen gün daha da artıyor!
kocavekocailanediyorumgal2
GELELİM DÜĞÜN GÜNÜNE
Sabahtan kalkıp hazırlıklara başlıyoruz. Gömlekler ütülenecek, yeleklerin önü iliklenecek. Boru değil, “mükemmel gay evliliği”. Saat 12.30 gibi nikâhın kıyılacağı belediye binasına geldik. Herkes janti. Ceketler, yelekler, havalı güneş gözlükleri, kadınlarda şapkalar. Tipik bir İngiliz düğünü... Çoğu davetli birbirini tanısa da yeni yüzler hemen incelemeye alınıyor. Akıllarda birtakım sorular, yüzlerde “Bu kim, nereden gelmiş, tipi de fena değilmiş” bakışları. Saat 13.00’e gelirken herkesi içeri alıyorlar. Bir kere Türkiye’deki sıkıcı nikâhları unutun. Evlilik yeminleri, yüzüklerin takılması, şahitlerin konuşması... Hepsi kahkahalar eşliğinde oluyor. “I pronounce you husband and husband.” (Sizi koca ve koca ilan ediyorum.) denildiğinde ise içimden kendime şu soruyu soruyorum: “Acaba bu, bir gün Türkiye’de de mümkün olacak mı?” Nikâh töreninin ardından dışarı çıkıyoruz ve bir fasıl fotoğraf çekimi başlıyor. Fotoğraf çekimi bitince belediye binasının önüne bir otobüs geliyor. Londra’nın alamet-i farikası çift katlı kırmızı otobüslerden... Otobüse doluşup küçük bir Londra turu atarak düğün davetinin yapılacağı mekâna gidiyoruz. Davet ise yine minimal ve tam bir İngiliz’e yakışacak güzellikte. Altı tane uzun masa, masaların üzerinde herkesin ismine özel bir kart...