Şu günlerde 11. kişisel sergisini açmaya hazırlanan Selçuk Fergökçe, en son Pim Karaköy’ün duvarlarına yaptığı grafiti’ler ile gündeme geldi. Art50’de bulunan “Yama” başlıklı portre serisinde “Yüzler, gözler, izler, sözler…” bağlantısını sosyolojik, psikolojik ve felsefi bağlamda irdeleyen sanatçı, kendisini devamlı hareket halinde bir defter kullanıcısı olarak tanımlıyor.
Defterinizi nereden aldınız?
Kendim yaptım (çocukluk yıllarımda “ciltçilik” yapmıştım… ) işe yarıyor.
Sizin için defterin anlamı nedir?
Duygu ve düşünceleri “beden”den kurtarmak, zihin hapsinden kurtulmak ve an itibariyle gözü, eli, aklı “özgür” kılmak. Söz uçar kalem kalır. İfadeyi not almak. Algıyı görünür kılmak. Okunur zamanı yazmak-çizmek. Akışı melodik uygulamak…
Defterinizin her zaman yanınızda mıdır, olmadığında kendinizi nasıl hissedersiniz?
Deftersiz çıkmam! Yanımda yoksa bulunduğum ortamdaki en uygun malzeme (gazete kenar boşluğu, yanmış kibrit çöpü gibi…) defterim-kalemimdir.
Nasıl bir defter kullanıcısısınız?
Devamlı ve hareket halinde. Trende, vapurda, otobüste ve özellikle de metrobüs çilesinde… Bazen vapur atölyem olur, defterimle gezinir durur İstanbul’u…
Metrobüs uzun yoldur, kalabalık ve yetişme telaşında insanlar, bana yansıyan aynalarla doludur…
Ne zaman ilham gelir ya da hangi zaman aralığında çalışırsınız?
İnsanın mükemmel yoğunluğu, karşı insanın mükemmel yoğunluğunu cezbeder. Devamlı söyleyecek söz ve uzatılacak el bulunur. Mükemmellik ve düzen hayaldir, süstür, yapaydır. Bir şeyi beklemektense yapmak, ilgi ve alaka göstermek, “becermek”ten değerlidir. “Bir”i (1) bulabilmek için düşünmeden yapmak (düşüncesizlik yapmak değil), denemek, oynamak ve uygulamak gerekir.
Ressam olmak, içi kullanarak dışa dönük durmaktan geçer. Dokunmanın yaratıcı hazzı, “iz”i bulduğu an yeniyi üretir. Göz sendeki ifadeyi görünür olanın sunumundan bulur, yansıtmak saf durur. Çıkarabilirsen!!!
Defterinize dokunabilecek veya dokunamayacak kişiler var mıdır?
Feyz almak desek ve defter defteri çeker diyerek devam etsek… Herkes herkesin defterine dokunmalı, iz koymalı ve çizerek konuşmalı şekliyle bitirsek.
Defterinize yazılabilecek en güzel ve en kötü şey?
Güzel ve kötü olmadığı gibi yalan ve yama’dır. Aslolan “yapmak” ve “yol almak” olmalıdır. (Savaş Sönmez DEĞİL, Barış Söndürür GİBİ)
Kimin defterine bir şeyler karalamak isterdiniz?
Rembrandt, Paul Klee ve Mark Rothko’nun defterlerine bir şeyler karalamak isterdim.
Eski ve yeni sanatçılardan birinin eskiz defterini görmeniz mümkün olsa bu kim olurdu?
Babam Mehmet Duran Fergökçe (70’li yılların tasarım sanatçısı).
Defterinize ulaşabilecekleri bir adres vermek isterseniz?
Defterime selcukfergokce@gmail.com mail atarak ulaşabilirler.