Gayrettepe’de Kore Şehitleri Caddesi’nde İstanbullular kadar Korelilerin de müdavimi olduğu Seorabeol’u ziyaret ettik. 

Güney Koreli başarılı kadın şef Sun He Kim’in (İstanbul’a gelişinden sonra hitap edildiği şekliyle Suna Hanım), kendine özgü ve rafine Kore restoranı Seorabeol. Restoranın adı; dünyada en uzun süre varlığını devam ettiren hanedanlardan biri olarak bilinen Silla hanedanının yönettiği, kökeni milattan önce 935’e kadar uzanan, büyülü bir şehirden geliyor.

Seorabeol’ün olmazsa olmazı, son yılların favorisi kimchi. Kore usulü bir çeşit turşu ya da meze olarak da tanımlayabileceğimiz yemek, acı ve baharatlı lezzetleri sevenlerin favorisi. Şef Sun He Kim, Çin lahanası ve Çin turpu ile dört mevsim hazırladığı kimchi’lere ek olarak Mayıs ayında, bahara özel otantik bir kimchi daha sunuyor. Kore mutfağında kimchi aynı zamanda toplu olarak “banchan” adı verilen ve Türk mutfağındaki “meze” anlayışının bir uzantısı niteliğinde…

Masaya oturduğunuzda önce banchan ve marul, isteğe göre taze hazırlanıp ılık olarak sunulan, buharda pişirilmiş pirinç geliyor. Güney Kore mutfağında da, diğer pek çok Asya mutfağındaki gibi ekmek yok. Kore barbeküsü yanında olmazsa olmaz kabul edilen balzamik soya sos, pekmez ile hazırlanmış beyaz soğan dilimleri ve susam yağı da masadaki yerini alıyor. Kendi Kore barbekünüzü yapabildiğiniz mekânda, tercihinize göre incecik dana sırtı dilimleri (chadolbagi), dana kaburga (galbi), antrikot gibi et çeşitlerini de soğan ve mantarla birlikte pişirebiliyorsunuz.

1 2