24 farklı ülkeden 80 galerinin katıldığı ArtInternational sanat fuarı, bir kez daha dünya çapında sanatçılara ve eserlerine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Eylül ayında üç gün boyunca sanat soluyacağımız fuara ilişkin galerilerimizin görüşlerine başvurduk.

 

moizzilberman

Image 5 of 7

MOIZ ZILBERMAN GALERI ZILBERMAN - KURUCU ORTAK

“ÇAĞDAŞ SANATA OLAN İLGİ GİDEREK ARTIYOR”
Özellikle İstanbul’da çağdaş sanata olan ilgi son 10 yılda çok hızlı bir şekilde arttı. Bence bunun belli başlı sebepleri Türk ekonomisindeki gelişmeler, Türkiye’nin batı dünyasıyla olan kültürel ve ekonomik bağlarının artmış olması ve sanatın, sanat eseri sahibi olmanın bir statü sembolü haline gelmeye başlaması. Bundan 10 yıl önce de çağdaş sanat adına birçok eser üretiliyordu ama bir piyasadan bahsetmek mümkün değildi. Bu ortamın gelişmesine büyük katkısı olan birkaç somut faktörden de bahsetmek lazım. Bir tanesi İstanbul Modern’in açılması, bu çok hızlandırıcı bir etki yarattı. Bir diğeri ise İstanbul Bienali’nin son 10 yıl içindeki edisyonlarının uluslararası alanda çok ses getirmesi, başarılı olması. Özel sektörün bu desteğiyle yakın dönem Türkiye tarihindeki öncü ve/veya güncel sanatçıların üretimlerinin daha görünür ve bilinir hale geldiği bir gerçek. Bu etkiler sonucunda yakın zamanda pek çok klasik sanat koleksiyoneri çağdaş sanata yaklaştı ve koleksiyonlarını bu yönde dönüştürdüler. 1960’lardan bu yana çağdaş sanat adına Türkiye’de karşılığını bulamamış çok şey yapıldı. Örneğin şu anda Arter’de sergisi yapılmakta olan Füsun Onur gibi zamanının ilerisinde işler yapmış öncü sanatçılar var. Onların üretimleri günümüzde daha iyi anlaşılıyor ve asıl değerini bulabiliyor. Bir değerden söz ettiğimiz noktada da bu haliyle piyasaya yansıyor. Her şeyden önce doğru sanat ve doğru üretim vardı ki biz bu konuştuklarımızı şu anda konuşabiliyoruz.

“İKİ FUARIN TARİHİ BU KADAR YAKIN OLMASA”
Türkiye’de yıllardır yapılan, kendi çizgisinde başarıyla devam eden Contemporary İstanbul Fuarı var. ArtInternational Fuarı geçen yıl başlamış bir proje. Biz her iki fuara da katılıyoruz. Birbirine yakın tarihlerde olması bir dezavantaj ancak iki fuar birbirinden ayrışmış durumda. Adından da anlaşılacağı gibi ArtInternational, İstanbul’u doğunun ve batının daha uluslararası bir fuar çatısı altında buluşacağı bir merkez haline getirme amacıyla yola çıktı. Bu yıl fuara 12’si Türk, 80 galeri katılıyor. Yakından tanıdığım Lisson Gallery (Londra), Lehmann Maupin (New York & Hong Kong), Galerie Lelong (Paris) gibi iyi isimler bu yılki fuarda da yer alıyor. ArtInternational bölge bazında (Orta Doğu, ABD, Avrupa, Türkiye olmak üzere) çok sayıda VIP müşteri ilişkileri müdürüyle çalışıyor. Oldukça da aktifler. Dolayısıyla modelin tuttuğunu görüyorum. Ticari açıdan da bu yıl daha iyi sonuçlar alınacağını düşünmekle birlikte iki fuarın İstanbul’da nasıl ve ne kadar varlık göstereceğini hep birlikte göreceğiz. Biz fuara Kay Rosen, İpek Duben, Walid Siti, Burçak Bingöl, Şükran Moral, Alpin Arda Bağcık, Gülin Hayat Topdemir, Zeren Göktan, Azade Köker, Ahmet Elhan ve Özlem Şimşek’in yer aldığı bir kadroyla katılacağız.