Ready, set, hut! Bu kelimeler dizisi size bir anlam ifade etmiyor olabilir fakat benim için henüz bir ayını dolduran bir tecrübenin özeti. Üç senedir kendimi zorlayıp da bir türlü hayatıma tekrar sokamadığım spor, bu sefer çok farklı bir klvarda bana geri döndü; Flag Football yani bayrak futbolu olarak…
5
Evde karı-koca, sahada koç-oyuncu dengesini nasıl kuruyorsunuz?
Ayşe: Ben küçüklüğümden beri sporla ilgiliyim, dolayısıyla belli bir spor disiplinim olduğunu düşünüyorum. Yani sahada Erkin’in, evde benim sözüm geçiyor diyebilirim.
Erkin: Ben ilk zamanlarda nasıl denge kuracağımız konusunda oldukça geriliyordum. Çünkü takım sporlarında disiplin çok önemlidir ve oyunculara, hem fiziksel hem zihinsel olarak zorlayan aktiviteler yaptırmanız gerekir. Ayşe’nin de dediği gibi sahada benim sözüm geçiyor ama ev konusunda yorum yapmak istemiyorum.
Peki, sizce bayrak futbolunun Türkiye’deki geleceği nedir?
Ayşe: Yakın zamanda bayrak futbolunun bir ligi olacağını düşünüyoruz. Geçen sene Robert Kolej’in lise takımı Bob Cats ve Yeditepe Üniversitesi’nin takımı Eagles ile özel turnuva maçları yaptık. Ayrıca İzmir ve Kocaeli’nde de kız takımları olduğunu biliyoruz.
Erkin: Özellikle Amerikan futbolu ile karşılaştırdığımız zaman gerekli olan sporcu sayısı, saha boyutları ve malzeme maliyetleri açısından bayrak futbolu çok daha “uygun” bir spor. İTÜ olarak diğer takımlar ve federasyon ile görüşerek gerekli çalışmaları yapıyoruz. Bu sene Eylül ayında İtalya’da düzenlenecek olan IFAF Flag Football World Championship turnuvasında İTÜ olarak Türkiye’yi temsil edeceğiz. Bu turnuvanın, bayrak futbolunun Türkiye’deki tanıtımına ve gelişmesine gerekli katkıyı sağlayacağını ve bayrak futboluna verilen desteğin artacağını umuyorum.
Sizden bayrak futbolunu üç kelimede tanımlamanızı istesem?
Ayşe: Strateji, mücadele, heyecan!
Erkin: Strateji, oynanabilirlik ve eğlence...
Yazı: Selen Meçoğlu