Hayal gücünüzü ifade etmenin milyon tane yolu var. Emre Karatoprak’ın seçimi ise kolajdan yana. Vintage renkler, biraz The Doors ruhu, Monroe ekolünden gelen Pin Up kızları ve Psychedelic külüpler… 60’lara ışınlanıyoruz.
retroogleyemegi1
Bilgisayarla mı çalışıyorsun yoksa kes-yapıştır tekniğini de kullanıyor musun?
Son zamanlarda kes-yapıştır tekniğini deniyorum, elimden eksik etmediğim çizgisiz bir defter var. Paramın çoğunu sahaflardan bulduğum Hayat ve eski National Geographic dergilerine harcadım, masamda kâğıttan ufak bir dağ oluştu bile, bazen hiçbir şey bulamıyorum! Bilgisayarda çalışmaya devam ediyorum bir yandan, malzemesi daha bol ve daha rahat tabii ki.
Çalışırken bir şeyler izler misin? Dinler misin?
Müzik bu konuda iyi bir arkadaşım. 60’lara karşı bitmeyen bir zaafım var, beni iyi hissettiriyor, işlerime yansıyınca daha da tatmin oluyorum. Bu aralar Halloween Nuggets’ın parçalarına kafayı taktım, Foxygen’in And Star Power albümü de eksik kalmıyor! Onun dışında asıl eski tüfekler The Doors, Jefferson Airplane ve Bob Dylan.
İlham da 60’lardan geliyor diye düşünüyorum…
Kesinlikle… Sammy Slabbinck ilk sırada yer alıyor! İlk gördüğüm işi Beatles’ın Abbey Road kapağıydı, grup elemanlarını karşıdan karşıya geçerken otomobilin içinden görürüz. Linder Sterling’in işlerini beğeniyorum, aykırı havası kadın bedeniyle çok iyi oturuyor. Cur3es adı altında çalışan Kieron Cropper var, b-filmlerinden çıkma bir dünyayı bilim kurguyla bir araya getiriyor resmen! Onun dışında bütün 60’lar dönemi kapaklar iyi bir referans.
Eugenia Loli’yi takip ediyor musun? Ne düşünüyorsun çalışmaları hakkında?
Çok retro, çok güzel. Sürreal dünyasına boyun eğiyorum; uzay ve zaman kavramlarını çok gündelik nesnelerle bir araya getiriyor, hafif bir boşluk hissi uyandırıyor insanda.
Ve çıplak kadınlar…
Bu biraz 60’lar merakımdan kaynaklanıyor. 60 dönemi psychedelic kulüplerde bir dekor olarak kullanılan tavandan asılı kafesler dikkatimi çok çekmişti, ilgili grup sahnede parçasını çalarken kafesin içinde Go-Go dedikleri kızlar dans eder, kostümleri fütüristiktir, dans figürleri ve vücutları kafes fikrinin aksine çok aykırı ve özgürlükçüdür, tezat durumu da ortaya erotik bir hava katar. Retro kapak kız klişesini çok seviyorum, asla eskimez, kitsch ve dikkat çekicidir.
İstanbul temalı bir kolaj yapmanı isteseydik, ortaya çıkacak şeyi hayal edebiliyor musun?
Boğaz’ı çorba olarak içen binlerce kayıkçı olsa, tepede yüzlerce martı, yağmurlu, kapalı bir İstanbul!