Çalışmalarını birçok yerden biliyoruz aslında. Moda’da duvarlardan, Can Yayınları’nın çocuk kitaplarından ve son olarak İletişim Yayınları’dan masa takviminden… Klasik olandan uzak durmaya çalışıyor, tarzını sade, naif ve yenilikçi olarak tanımlıyor. Bu kez yolculuğa illüstratör Mert Tugen’in çizimleri arasında çıkıyoruz.
Yaptığın illüstrasyonlar tabii ki bir müşteri tarafından da isteniyor, bu durumda kreatif süreç nasıl işliyor? Kendini kısıtlanmış gibi hissediyor musun?
Evet, zaman zaman ben de herkes gibi yaşıyorum aynı durumları. Genelde eskiz üzerinden gidiyorum, eskizde her konuda anlaşıp ondan sonra işi üretme kısmına geçiyorum ve her şey daha sorunsuz ilerliyor. Başlarda fazla kısıtlanmış hissettiğim ve sırf para kazanmak için yapmak zorunda kaldığım ufak tefek işler olmadı değil ama zamanla daha seçici hale geliyorsunuz.
İllüstrasyonlarınla ortaya hikâye çıkararak bir kitap ya da çocuk kitabı hazırlamak ister misin?
Kesinlikle çok istiyorum. Arada bunun için notlar alıyorum, bulduğum çocuk kitaplarını inceliyorum. Ne zaman olur bilemiyorum ama bir gün kesinlikle girişeceğim böyle bir projeye.
Peki ya film posteri ya da albüm kapağı?
İsterim tabii, elime öyle beni heyecanlandıracak bir iş, bir fırsat geçerse kesinlikle değerlendiririm.
Sanatı bir ana başlık olarak düşünecek olursak sence illüstrasyon bunun neresinde?
Eskiden sadece kitap, dergi sayfalarında varlığından haberdar olunan illüstrasyon artık çok daha geniş bir alana yayıldı. Herhangi bir yayından bağımsız, başlı başına bir illüstrasyon kendi hikayesini de barındırır içerisinde. Üstelik her geçen gün bununla ilgilenen çok sayıda insanla karşılaşıyoruz. Bu yüzden illüstrasyonun sanatın önemli bir kısmını oluşturduğunu düşünüyorum. Tabii bu kadar çok çalışmanın olması hepsinin sanat değeri taşıdığı anlamına da gelmiyor. Bir süzgeçten geçirilmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Okul yıllarında defter ve kitaplarında çizimlerin, ders notlarından daha fazla yer kaplar mıydı?
Elbette! Ortaokulda resim öğretmenim tarafından bu şekilde fark edildim ve oradan Gaziantep Güzel Sanatlar Lisesi’ne girdim. Lisede iken her yere çiziyorduk.