Daha önce iki şiir kitabıyla okurla buluşan Yazar Rabia Burhan; şimdi de bir romanla, “Bir Gecelik Gelin Çiçeği”yle okuyucusuna, kadınların sesi olduğunu hissettiriyor.

İç Anadolu’daki köyüne, halasının yanına gelen Bahar’ın yıllar öncesinde kalmış ama bugün bile izleri sürülebilen bir aşk hikâyesinin peşine düştüğü hikayede, okuyucu güzelliğiyle herkesi büyüleyen Selver’in hikâyesine şahit oluyor.

Rabia Burhan, kalemini Selver’in yüreğine koyduğu bir stetoskoba çevirirken kulaklara ulaşanın milyonlarca genç kızın sesi olduğunu hissettiriyor. Bugün yaşayan bir miras gibi duran kadim gelenekler, evlerin içinden, çeşme başından, köy meydanından, düğün yerinden yükselen, kadın, erkek, çoluk çocuk sesleri, hiç kaybolmayan insan özleri önümüze seriyor.

Gelenekler bir genç kızı çepeçevre saran yüksek duvarlara dönüşürken soluk soluğa akan bir hikaye…

Edebiyatist Yayınevi ile okurla buluşan Bir Gecelik Çiçeği’nde, o duvarların hem önünde hem ardında, okuyucuyu umutlandıran, düşlere inandıran bir aşk filizleniyor. Okur, o aşka can suyunun gözyaşlarıyla verildiğine tanıklık ettiğinde ise avuçlara bırakılanın, ruhlarda her gün yeniden açıp yeniden solacak bir eser olduğunu deneyimliyor.

Rabia Burhan, tıpkı bir gecelik gelin çiçeğinin ömrü gibi, en mutlu günle en mutsuz günün, aşkın ateşiyle gelinliğin, o bembeyaz gelinlikle ateşin buluştuğu yerden kurguladığı müthiş hikâyesiyle kitap severleri taşradan evrenselliğe ulaştırıyor.