Tüm zamanların en baştan çıkarıcı parfümü Chanel No. 5’in tarihi, Palaıs de Tokyo Parıs’te sergilenirken, parfümün arkasında yatan kültürü anlamak adına geçmişten günümüze masalsı bir yolculuğa çıktık.
12
VİZYONER BİLEŞİM
“Kadınlara yapay bir koku vermek istiyorum. Yapay diyorum çünkü fabrikasyon olacak. Oluşturulmuş bir parfüm istiyorum.” No. 5’in parfüm dünyasına getireceği devrimi anons eden vizyoner bir talep ile Coco Chanel, ne istediğini Ernest Beaux’ye, onun Fransa’daki laboratuvarında böyle açıklar. O dönemde moda olan tek bir çiçek kokusundan oluşan parfümlerin tam tersidir bu istek. Chanel No. 5, parfüm dünyasını doğal materyallerin sentetik maddelerle uyum içinde karıştığı yeni bir boyuta taşır. Böylece ileride ortaya konacak tüm kreasyonların stili ve tonu belirlenmiş olur.
SIRA DIŞI HAMMADDELER
No. 5’in formülü çiçeklerle dolu. Hepsi dünyanın başka yerlerine ait ve feminenlik tümünün içine işlemiş. Filipinlerin yerli sarı bitkisi ylang-ylang, orkideninkine benzer taç yapraklara sahip ve Hint Okyanusu adalarının sıcak sabahlarında hasat ediliyor. Işık dolu bir feminenlikle parlayan Mayıs gülü ise dünyanın parfüm başkenti Grasse’da (Fransa’nın güneyinde bir kasaba) yetişiyor. Yılda sadece bir kere, Mayıs ayında üç hafta boyunca çiçek açan bu bitkinin çok güçlü bir kokusu var. Yine Grasse’da yetişen yasemin ise No. 5’in baştan çıkarıcılığının temeli. Yaseminin çiçeksi özü, bulunduğu çevreye ve onu süren kadına göre değişik tonlara bürünüyor.