Dünya Superbike Şampiyonası, motogp derken motor sporları tutkunları için heyecanlı günler başladı. Sizin için motor sporları gündeminin nabzını tutmaya çalıştım.
sporgal1
MOTOEXPO 2014
Mart ayı başında Avrasya MotoExpo 2014 İstanbul’da icra edildi. Fuar hem firmalar hem de vatandaş için tam olarak “motosiklet sezonu”nun açılışını işaret ediyordu. Keşke buğday eken toprak sahibi gibi olaya bakılmasa da dört mevsim sürsek şu cihazı diyoruz ama nafile. Çünkü her yıl “sezon” açıldığında, kışın motora binmemiş bir yığın motosiklet sürücüsü ilk bir haftada patır patır dökülüyor (yere düşmek, kaza yapmak anlamında). Neyse fuara dönelim; bazı markalarda yıllardır alıştığımız sahnelere şahit olduk: Mal bağışlar gibi motosiklet satan personel. Diğer yandan bazılarında da acayip fırsatlar vardı.
Bu sene fuarda göze çarpan en önemli trend orta sınıf, çıplak motosiklet çeşidindeki bolluktu. Geçen yedi-sekiz senedeki küçük Çinli motosiklet akınlarının müşterileri artık tecrübe kazandı ve daha büyük hacme geçmeye başlıyor. Bu konudaki en büyük atak Yamaha’dan geldi. Piyanocu birçok yeni ve iddialı orta sınıf modelinde, uygun fiyatlarının yanı sıra bol opsiyon ve aksesuar sunarak herkesi şaşırttı. Yamaha Türkiye’nin bu tutumuyla ülkemizde alıştığımız “Falanca modelin filanca aksesuarı varmış fakat bize gelmiyormuş” şeklindeki 3. dünya ülkesi repliği sanki yavaş yavaş tarihe karışacak gibi. Yamaha’da bize en çok gelen soru MT-07 ve XV 950 üzerineydi. Umarım en yakın zamanda inceleriz. Sakallı, Wayfarer Rayban’lı, hipster tipleri sevindirecek bir başka haber Yamaha’dan geldi. Yamaha belki bu yıl SR 400’ü de ithal edecek (henüz kesin değil, hemen sakalınızı sıvazlamayın).
ESKİ HONDA’NIZI ATMAYIN!
Tabii fuarla ilgili her haber güllük gülistanlık değil. Motosikletin devi Honda aldığı bir kararla bundan böyle Türkiye’de satılacak motorları sübvanse etmeyecek. Dolayısıyla Honda motorların özellikle bazılarında döviz kurundaki yükselişin biraz üzerinde zamlanma söz konusuydu (Geçen sene Honda alanlar yaşadı). Honda’nın bu seneki önemli modelleri 500cc’lik çift silindirli blok üzerine yaptığı varyete olsa gerek. İsteyene spor, isteyene çıplak sokak motoru, isteyene yol enduro’su (araziye giremeyen, yüksek seyahat motosikleti gibi) tarzında motosikletler mevcut.
Gerçi bu sonuncusunun durumu halen belli değilmiş. Elbette dünyadaki ekonomik daralma Honda’yı da etkilemiş, aynı şasi ve motorlu farklı tarzlarda modeller üretme işine iyice dalmışlar. Bunun son örneği de CTX 1300 oldu. Uzun yıllardır üretilen ST 1300 Pan European seyahat motorunun şasi ve motor bloğunu apartıp bambaşka bir tarzla tekrar meraklıların karşısına çıktılar. Sonuç biraz tuhaf da olsa motorla haldır haldır gazlamadan seyahat yapmayı planlayanlar için enteresan olmuş. Honda standındaki 300cc’lik Forza skuteri ise fiyatıyla birçok motor severin hevesini kursağında bıraktı. Pasifik cephesinde kanıksadığımız bir başka gidişat da bu sene Kawasaki Türkiye’nin fuara katılmamasıydı. Duyduğumuza göre fuara uzun yıllardır katılmayan Z-Moto’nun durumu yokmuş (ya da fuar sevmiyorlar). Japonlar asıl sürprizi beş sene sonunda ilk kez fiyatları düşen Suzuki’yle yaptı. Mavi beyaz markanın yeni yönetimi özellikle büyük yol enduro’ları konusunda en uygun fiyatlı alternatifi sunacaklarının müjdesini verdi. Hakikaten de fuardaki yeni Suzuki DL 1000 Vstrom sınıfının en düşük bütçelisiydi. Hayabusa vs. gibi iri kıyım sevenler için fiyatların eski yıllardan da aşağıda olduğunu belirtelim.