halka sanat projesi, küratörlüğünü Bahar Güneş ve Öykü Demirci’nin yaptığı Kayıtsızlık Şenliği adlı sergide çeşitli sanatçıların resim, fotoğraf, video ve şiir yerleştirmelerini bir araya getiriyor.
Kayıtsızlık; akla ilk gelen sinik çağrışımıyla aldırışsızlık, aldırmazlık, ilgisizlik, umursamazlık anlamına gelir. Milan Kundera “Kayıtsızlık Şenliği” adlı romanında kelimenin diğer bir gücünden bahseder: “Kayıtsızlık alaydan, satirden ve sarkazmdan daha güçlüdür.”
Adını Kundera’nın aynı adlı romanından alan Kayıtsızlık Şenliği sergisinde kayıtsızlık her gün içinde yaşadığımız ve beraber yarattığımız bu çağı kabullenip ve onunla bütünleşip hiçbir şeyi sorgulamadan yaşamak anlamına gelmez. Tam tersi, olumsuz olanı görüp olumsuz olmayanı arayıp bulmaktır. Bir kaçış planı değil iyi olanın verdiği ilhamla kendi bakışını belirtmektir. Ne kadar yaygın ya da benimsenmiş gibi görünse de süregidene aldırış etmeden kendi yanıtlarını üretmektir. Bireyin daha iyi bir dünya olasılığına inancını hiç kaybetmediği “olmak” ve “oluş” un ezeli ve ebedi olduğu, kendini gerçekleştirmenin ve özneleşmenin önüne geçen her durumla bir savaştır.
Kayıtsızlık Şenliği’nde davetli sanatçılar, yaşadıkları ve gözlemledikleri dünyada, dünyayı ciddiye alma ya da almama yöntemlerini ve kendi kayıtsızlık biçim ve çözümlerini ortaya koyuyorlar.
Sergi, kişisel öykülerin ve hayal kırıklığı, mücadele, umut, direnç gibi insani ve yaşamsal tepkilerin, geniş bir eksen üzerinde her türlü erkle çarpıştığı alanı mihengi noktası olarak ele alıyor ve bu dünyaya ilişkin sorular, arayışlar ve ilhamların üzerinde yükselen bireysel ya da kolektif varoluş biçimlerinin sanatsal karşılıklarını irdeliyor.