JI-OH
“Bir şey tasarlarken, topuksuz ayakkabılarla da giyilebilir olmasına dikkat ederim.”
Uzun kaşmir kazaklar, deri trençkotlar, New York’ta yaşayan ve Central Saint Martins ve Parsons’da eğitim almış Ji-Oh’nun minimalist ve androjen tarzını ortaya koyuyor. Henüz yıldızı yeni yeni yükselen Ji-Oh’nun asıl ilgimizi çeken yönü ise kadınların ayakkabı tercihleri hakkında yaptığı yorumlarda saklı: “Topuklular hayatımızı kontrol ediyor ve aslında onları giymek istemiyoruz. O yüzden bir şey tasarlarken, topuksuz ayakkabılarla da giyilebilir olmasına dikkat ederim.”
Güney Kore’nin Busan şehrinde doğup büyüyen Ji-Oh, Londra’ya moda eğitimi almaya gittiğinde Tate Modern ve Victoria & Albert müzelerinde gezerek ilham toplarmış. Modern ve çağdaş sanatın en güzel örneklerini barındıran bu müzelerin tasarımcının kreasyonlarına yön verdiği ortada. Tüm kıyafetlerini minimal bir çizgide; hem gösterişli hem sade, hem keskin çizgilere sahip hem de klasiğe yakın tasarlayan Ji-Oh’nun en büyük hayallerinden biri, ileride tasarımlarının The Row ve Stella McCartney gibi markalarla yan yana satıldığını görmek. Rooney Mara, Tilda Swinton ve Gwyneth Paltrow’u giydirmek istemesinden de hangi tarzda ilerlediği ortaya çıkıyor zaten.
Ji-Oh’nun yeni sonbahar koleksiyonunda, tam da bu ünlülerin üzerinde görebileceğimiz türden bol siluetler, kontrast renkler ve etkileyici detaylara sahip yumuşak kesimler ön planda.