DÜŞÜŞÜ FIRSAT BİLİP YÜKSELENLER
2014’ten bu yana lüks sektörü mikro parçalara bölünmeye, “her şey” üreten büyük markalardan ziyade, belirli kesimlerin ihtiyacına göre üretim yapan yeni girişimler ortaya çıkarmaya başladı. Her geçen gün, LVMH grubunda yer alan Louis Vuitton, Fendi, Céline, Givenchy, Bvlgari gibi markalarla yarışacak kadar sermayesi olmayan ve kendi imkânlarıyla yola çıkıp sektörde sükse yaratan isimlerle tanışıyoruz. Örneğin 2010 yılından bu yana Londra’daki atölyesinde kişiye özel takım elbiseler diken Adrien Sauvage’ın kendi adını taşıyan markası, bu yılın başında İngiliz dandy tarzının yeniden doğuşuna işaret etti. Sauvage’ın şık kesimler barındıran koleksiyonu, son zamanlarda giderek salaşlaşan Londralı erkeklere centilmenliği yeniden öğreteceği konusunda Vogue tarafından övgüye boğulmuştu.
Sadece internet üzerinden satış yapan Fransız lüks hediye markası Dymant ise her ay bir tema belirleyerek, lüks zanaatkârlarıyla birlikte çalışıyor ve sınırlı sayıda koleksiyonlar üretiyor. Dymant’ın en önemli özelliği, koleksiyonları özensiz bir şekilde online mağazalarına eklemektense, büyük bir editoryal çalışma ile müşterilerine sunması ve onlara hediye seçimlerinde yardımcı olması. Markanın CEO’su ve ortağı David Alexandre Klingbell, “Her şeyi olan birine, ne hediye edebilirsin?” sorusunun cevabı üzerine yoğunlaştıklarını belirtiyor. Klingbell, moda dünyasını birbirine katan düşük satış oranlarını yeniden yükselişe geçirmek için, daha niş ve müşteri odaklı işler yapılması gerektiğinin de altını çiziyor.