Beş arkadaşın ortak rüyası, Kurtuluş’ta gerçekleşti. 50’li yıllardan aldığı ilhamla açılan Marika, sakin havası ve organik menüsüyle semtin çok konuşulan yeni buluşma noktası!
FOTOĞRAFLAR: NURDAN GÜNDOĞDU / fooduristik.com
Doğma, büyüme Kurtuluşlu biri olarak geçtiğimiz ay sevindirici bir gelişmeyle karşılaştım. Şehrin muhtelif “cool” semtlerinde ardı arkası kesilmeden açılan küçük işletmelerden biri bizim mahalleye gelmişti. Üstelik ana cadde üzerinde değil. Mahallenin kıraathanesinin, ganyan bayisinin, kuaförünün, kasabının olduğu ara bir sokağa…
Marika, beş arkadaşın, Aslı, Billur, Barış, Enis ve Eren’in bir araya gelerek kurdukları bir mekân. Kendileri sanat yönetmeni, prodüktör gibi farklı meslek dallarından geliyorlar. Mekâna geldiğinizde genellikle Aslı ve Billur’u tezgâhın arkasında çeşitli tatlılar ve hamur işleri hazırlarken görüyorsunuz. Yeşilin ve diğer yumuşak tonların bizi karşıladığı Marika’nın hemen girişinde Altyazı dergisinden, daha çok kadın olmayı anlattığı resimlerinden tanıdığımız Gözde Onaran’ın bir çalışması var. Çiçekler arasında yer alan iki kadının tasvir edildiği muralin ilham kaynağı ise Billur’un ailesinden yadigâr, Yeşilköy civarlarında çekilen bir fotoğraf karesi. Tabela ve tasarım ise yine İstanbul nostaljisi tadında ve Balatlı bir tasarımcıya ait. İçeride yine 50’li yılları anımsatan çeşitli objeler, el yapımı kâğıt bebekler, pikap ve polaroid makineler yer alıyor. Duvarda mini bir kütüphane de var. Bu butik mekânın kısa sürede kazandığı müdavimler de evden getirdikleri kitaplarla buraya katkıda bulunmuşlar. Müdavim demişken; Kurtuluş’ta en büyük sıkıntı bugüne kadar böyle birin yerin olmamasıydı. Farklı zaman dilimlerinde ziyaret ettiğim mekânı, kahve için sabah saatlerinde semt sakinleri tercih ederken, gün içinde apartman sakinlerinin adeta komşuculuk oynadıklarına tanık oluyorsunuz. Hatta poşe yumurtanın baş tacı olduğu brunch’ta keyif yapmak için hafta sonu komşu semtlerden buraya gelen misafirler dahi var. Bu arada mekânın “self- service” olduğunu da belirtelim. Gördünüz mü; biraz daha fazla yeşil alanımız olsa, Moda ve Cihangir’den farkımız kalmayacak. Biz de artık komşuları süper marketlerde, manav kuyruklarında değil, Marika’da kahve içerken göreceğiz.