Çalışma pratiği mitler, sembolik anlatımlar, insan doğası ve insanın doğa içinde kendini arayışı gibi konular üzerinde şekillenen Kerem Ağralı, Et cor natura / Doğanın Kalbi isimli sergisinde insanoğlunun kendi varlığını doğanın üzerine konumlandırma çabasına gönderme yapıyor.
Sanatçının kurgusal bir dünya yarattığı resimlerinden oluşan sergi 24 Aralık 2019 – 8 Şubat 2020 tarihleri arasında Bozlu Art Project Mongeri Binası’nda izlenebilir.
İnsanın doğa ile ilişkisi yeryüzünde varlık bulduğu ilk andan itibaren başlayan bir süreçtir. Kerem Ağralı, Et cor natura / Doğanın Kalbi isimli sergisinde bu süreci ele alarak doğa ve insanın ayrılmaz bir bütün oluşuna vurgu yapıyor. Hem Doğu hem Batı kültürüne ait sembolik anlamlarla yüklü kurgusal bir dünyayı izleyiciye sunan sanatçı ölüm ve yaşam gibi birbirine zıt kavramları resmin içine yerleştirir. Referans noktası evren ve evrene ait olan insanın kendisidir. Geçmişi, anı ve geleceği birleştirmeye çalışıp zamanı bir nevi zamanı durdurur. Herhangi bir yapıtında kullandığı imge, başka bir yapıtta şekil değiştirerek karşımıza çıkabilir.
Kerem Ağralı, Er cor natura, 2019, kağıt üzeri akrilik kalemi ve mürekkep, 70x 100 cm
Resimlerinde hem vanitas gibi dünyanın geçiciliğine vurgu yapan unsurlar hem de yüzyıllar boyunca ölümsüzlüğe ulaşmak için arayış içinde olan figürler vardır. Bu bize bir anlamda “yin/yang”ı hatırlatır. Söz konusu kavramları kendi içinde barındıran da doğanın kalbidir. Fantastik, figüratif ve sürreal unsurların birlikteliğini kullanan sanatçı, ağırlıklı olarak siyah ve beyazın hâkim olduğu resimlerine kırmızıyı da ekler. Kırmızı sanatçı için adeta yaşamın rengidir. Bir arada gözüken figürler, yapılar, melekler, mesneviler, DNA sarmalları, insanın iktidar hırsına göndermeleri olan taht betimlemeleri sanatçının yarattığı kurgusal dünya içerisinde simgesel bir dil olarak karşımıza çıkar.
Ağralı’nın resimleri ölüm ve hayat arasında sürekli bir evrim içerisinde yolculuğuna devam eden insanoğlunun, doğadaki yerini bulma ve anlamlandırma çabası üzerinden şekillenir. “Doğanın tam özünden, kalbinden (cor meum) gelen tınılar insanı bir çamur misali şekillendiriyor ve haykırıyor: “Bensiz var olamazsın insanoğlu!”. Doğa ve onun çocukları olan insan şimdiye kadar öyle ya da böyle, insanoğlunun yarattığı tüm kıyım ve savaşlara rağmen yollarına devam ediyorlar. Bu yolculuk da ortak bilince yazılmış… Hem doğanın hem de insanoğlunun DNA’sına kodlanmış olan bilgilerden yeni bir dünya seriliyor gözlerimizin önüne.” diyen Ağralı’nın resmetmeye çalıştığı esasında Dünya’nın ta kendisi. Ve bu dünyanın karşılığı sanatçıda tam olarak Et cor natura yani Doğa’nın Kalbi olarak ifade buluyor.