Binaların yanıp sönen ışıkları ve perdeleri ardında gizlenen düşler. New York ve Paris’te başlattığı “Out My Window” projesini İstanbul’a taşıyan Gail Albert – Halaban’ı Cihangir’den Çengelköy’e uzanan macerasında takip ettik.
“Friends”teki “çirkin çıplak adam”, Ferzan Özpetek’in “Karşı Pencere”si ya da Hitchcock efsanesi “Arka Pencere”. Komşuların hayatları genelde bir gişe filmi çekiciliğinde ya da çok satanlar listesinden inmeyen kitaplar özelliğinde. İçgüdüsel olarak gelen bir merak duygusu, hayal gücünün sınırlarını zorlayan hayatlar. En ilginç hikâyeler uzakta değil, daima yanı başımızda. Albert- Halaban İstanbul’da Nişantaşı, Kuzguncuk, Cihangir, Çengelköy, Arnavutköy, Kandilli, Sarıyer, Ortaköy, Rumelihisarı, Levent gibi semtlerde birçok eve girdi. Korumayı sevdiğimiz mahrem hayatın sınırlarını zorladı. Kurgulanmış bir kompozisyonda spontane gelişen dakikaları kadrajına aldı.
Nerede yaşıyorsunuz?
New York.
Camdan dışarıya baktığınızda ilginizi çeken ilk şey ne oluyor?
24 saat boyunca uyumayan bir mahallede yaşıyorum. Çiçekçi dükkânları bile sabaha karşı saat 04.00’te açılıyor. Gün boyu insanlar geçiyor sokaktan. Geceleriyse kulüplerin yaydığı kalabalıkla renkleniyor sokaklar. Camdan dışarıya baktığımda sürekli değişen bir hayatı görüyorum.
Karşı pencereye baktığınız sırada yaşayanlarla ilgili hayal kuruyor musunuz?
Aslında evet! Hep o sırada dairenin içinde kimlerin olduğunu, hayatlarının neye benzediğini merak ediyorum!
New York, Paris ve İstanbul! Üçünün sahip oldukları ortak özellikleri var mı?
Bence yok. Hepsinin karakteri kendine özgü.
Peki, mimarilerini göz önünde bulunduracak olursak bir favoriniz söz konusu mu?
Binalar eşliğinde hepsi de kendi hikâyesini anlatıyor. Bu yüzden bence favoriden bahsedemeyiz.
Yerel halk olarak İstanbul’a artık sadece belirli bir açıdan bakabiliyoruz. Şehri siz nasıl gördünüz peki?
Turist ya da bir yabancı olarak hayal kurmam, hikâyeler uydurmam ya da sürekli soru sormam elbette daha normal. İstanbul’da geçirdiğim vakit boyunca önyargısız bir şekilde sadece insanları izledim.
Komşularınızla ilginç bir diyalog yaşandı mı hiç?
Kızım bir yaşına bastığında daha önce tanışmadığım bir komşum bir sürpriz yaptı bize. Kutlama yaptığımızı gördüğünde çiçekler ve balonlar getirdi. Şaşırtıcı olmanın ötesinde çok da nazik bir davranıştı. O anda pencerelerin ötesinde neler döndüğünü düşünmeye başlamıştım.
Devam ettiğiniz bu proje sizce neden ilginç?
Asla tanışamayacağım ve bir bağ kuramayacağım insanlarla bir araya geldim bu şekilde.