BEDEN ÇOK ÖZEL BİR MEDYUMDUR
Fakat bir noktadan sonra, polaroid fotoğraflar da Ulay için yeterli olmamaya başladı. İzleyicisini hissedebileceği ve duyabileceği bir medyumun hayaliyle yaşıyordu ve performansla ilgilenmeyle başladı: “Her şeyi medyum olarak kullanabilirsiniz ama beden çok özeldir çünkü bilinci ve duyusal algısı olan tek medyum, bedendir. Hissedebilir, koklayabilir ve duyabilirsiniz.”
Ve Ulay, he zaman kendi deyimiyle “marjinal” gruplara yakın durdu. “Translar, evsizler, psikolojik sorunları olanlar her zaman ilgimi çekti çünkü sanatçı olarak onların da toplum tarafından kabul edilebilmesi için bir rolüm olabileceğini düşünüyordum.” Bu fikri benimseyen Ulay, bir süre travesti kimliğiyle de sokaklarda gezdi. Seksi çamaşırları ve botlarıyla, normalin dışına çıkmaya çalışıyor ve “birlik” duygusunu hissetmek istiyordu çünkü toplumun kurallarına hiçbir şekilde inanmıyordu. Tabii ki Marina’nın ondan etkilenmemesi mümkün değildi: “1975 yılında Amsterdam’da bir belgeselde görev alıyordum. Bir bölüm yaptım ve hemen ardımdan Marina’yı görevlendirdiler. O’na yardım ettim, sonra birbirimize âşık olduk, iki hafta sonra birbirimiz olmadan yaşayamayacağımızı biliyorduk.”
EGONUZU YENMELİSİNİZ
Birlikte oldukları ve çalıştıkları süre boyunca özellikle “acı” konusunu kendine dert edinen ve “çiftler arasında yaşanabilecek” olası senaryolar üzerine düşünen çift, kendilerine bir manifesto da edindi. Vücutlarında ne zaman acıyı hissetseler duruyorlardı. Ama yine de tabii ki sanatçı karakterleri egoyu da beraberinde getiriyordu ve anlaşmazlıklar kaçınılmazdı: “Beraber performans yapmak çok zor değil; önemli olan egoyu alt etmek ve harmoniyi yakalamak. Ama düşününce bu sadece performans sanatında değil, özellikle modern dünyada bütün ilişkilerde zorlayıcı bir durum.”
Performans sanatının kurucu babalarından Ulay, sergisi için çok yoğun olduğundan İstanbul Bienali’ni henüz görememiş ve Kasım’da geri gelecek, yani bir gün bir köşeyi dönerseniz ve karşınızda onu görürseniz çok şaşırmayın. Yine de olur da kaçırırsanız, sanatçıyı Kasım’da Londra’da açılacak sergisinde ya da gelecek yıl polaroid işlerini sergileyeceği Frankfurt’ta yakalayabilirsiniz.