İki ayrı kıta, iki ayrı çarşı ama ayni ruhu taşıyan nostaljik güzellikler… Hangi çarşılardan bahsettiğimi anladınız, değil mi?
tanemleistanbulgalll
BEYAZ FIRIN VE ŞEKERCİ CAFER EROL
Tatlılardan bahsetmişken Kadıköy Çarşısı’nın en eski mekânlarından Beyaz Fırın ve Şekerci Cafer Erol’u anlatmamak olmaz. Yan yana olan bu dükkânlardan Cafer Erol Şekercisi, 1945 yılında açılmış ve rengârenk akide şekerleri ve renkli çikolataları ile kapıdan içeri girince sizi büyülü bir dünyaya davet ediyor. Harika hamurlu ve sütlü tatlıları olan mekânın incir reçeli kesinlikle benim en sevdiğim. Beyaz Fırın ise her daim kalabalık ve mis gibi kokular yayarak 180 yıldır aynı lezzeti müşterilerine sunuyor. Bu işe ilk Balat’ta bir simitçi dükkânı ile başlamış Stoyanof’lar. İlk açıldığı zaman Bulgar’ın Yeri olarak bilinen Beyaz Fırın adını un, şeker ve tuzdan esinlenerek koymuş. Kuru poğaça ve patatesli sarması harika.
Her iki çarşıya sık gelen ve zaman geçirenlerin başında öğrenciler yer alıyor. Konservatuar öğrencileri ve öğretmenlerinin sadece varlıklarıyla bile güzellik kattığı Kadıköy Çarşısı’nda birçok çay evi, kahve ve kitapçılar ile müzik dükkânları bulunmakta. Beşiktaş Çarşısı ise özellikle Beşiktaş takımı taraftarı gençler ile siyah ve beyaz renklerini başrolde tutuyor. Hele o kartal heykeli yok mu? Kimler kimler, neler neler için, nasıl farklı duygularla bir araya gelir etrafında…
Detaylar ve ayrıntılarla dolu bu iki çarşı dönem dönem popüler olsa da hep oradalar ve hep aynı güzellikle sizleri bekliyorlar. Çirkinleşen, AVM’ler ve zincir mağazalarla dolup taşan İstanbul’un bu iki güzel çarşısını sevelim, sahip çıkalım ve bozulmasına izin vermeyelim.