İnsan ve tasarım birbirlerinden düşündüğümüzden de fazla yakın kavramlar olabilir. 3. İstanbul Tasarım Bienali 22 Ekim – 20 Kasım 2016 tarihleri arasında “Biz İnsan Mıyız?: Türümüzün Tasarımı: 20 saniye, 2 gün, 2 yıl, 200 yıl, 200.000 yıl” başlığıyla, Beatrız Colomina ve Mark Wigley Küratörlüğünde gerçekleştirilecek. İki saniye önceden başlayıp geçmişe uzanan bienal sergileri, aynı zamanda arkeolojik birer proje.
Hazırlayan: Aykun Taşdöner, Fotoğraflar: İKSV Arşivi
Tasarım, ilk insanın yeryüzüne geldiği günden bu yana var olan bir kavram. Bu yüzden İstanbul Arkeoloji Müzeleri geçtiğimiz kış bienalin basın toplantısının düzenlendiği yer olmaktan da öte 3. İstanbul Bienali’ne ev sahipliği de yapıyor.
Küratörler Beatriz Colomina ve Mark Wigley sıklıkla insan ve tasarım kavramları üzerindeki yakın ilişkiden bahsediyor. Türümüzü, geleceğimizi, bugünümüzü biz tasarlıyoruz. Bugün genelde kullanılan haliyle “tasarım” havalı bir kelime gibi görünse de aslında hiç de öyle değil. Yemek yediğimiz tabaklar, evlerde kullandığımız telefonlar, düşüncelerimiz ve kısacası her şey… Bu yüzden tasarımın kökeni de ateşin keşfinden farksız. Arkeoloji Müzeleri de gelişimimizi ve geçirdiğimiz evrimi en doğru ve birebir şekilde yansıtan yerler.
Bu pencereden bakacak olursak biraz dönüp hakkımızda konuşmak gerekiyor. Doğmadan önce kendimizi tasarlayamıyoruz ancak dijital dünyadaki sosyal medya profillerimiz sayesinde istediğimiz kişiyi tasarlayabiliyoruz. Üstelik bunun için cep telefonları yetiyor. Hayal gücüyle üretiyoruz, bazılarımız bir hikâye tasarlıyor, bazılarımız devasa yapılar. Tasarladıkça tasarlamaya devam etmek istiyoruz. Ve kabiliyet alanımızı genişletiyoruz. Ancak tasarım da bir noktada özgürlük gibi, bir şeyler tasarlarken diğer insanların özgürlüklerini kısıtlamamamız gerekiyor.
İnsanlığın başladığı andan itibaren tasarımı yeniden düşünmeyi hedefleyen 3. İstanbul Tasarım Bienali, birbirine kesişen dört proje kümesinden oluşuyor: Bedeni Tasarlamak, Gezegeni Tasarlamak, Yaşamı Tasarlamak ve Zamanı Tasarlamak. İleriki sayfalarda bu projelerden ilgimizi çeken isimler ve bienalin direktörü Deniz Ova’yla gerçekleştirdiğimiz röportajları okuyabilirsiniz. Soru-cevaplar sonrasında bienali ve bu sayede şehri daha iyi keşfedebilmeniz adına bazı önemli bilgileri de paylaştık.