Her sokağın farklı rengi, farklı sesi var. Rumlar ve Ermeniler’den kalan muazzam güzellikteki apartmanlar ve içlerinde yaşanan bambaşka hayatlar… Dolapdere’deydik.
dolapderegal5
KADINLARIN KİLİM SERİP
ÇEKİRDEK ÇİTLEDİĞİ MAHALLELER
Obje tasarımcısı Atakan Aydın’la buluşmak üzere Dolapdere’nin Tarlabaşı’na yakın olan tarafına yöneliyorum. Aydın’ın Galatasaray Lisesi’ne 10 dakikalık mesafedeki atölyesinde buluşuyoruz. Yaklaşık yedi yıldır Dolapdere’de yaşayan Aydın, son üç yıldır atölyesini de evinin alt katına taşımış. Dolapdere’de yaşamayı ve çalışmayı tercih etmesinin nedenlerini şöyle anlatıyor: “Burada ev kiraları uygun. Pek çok marangoz var ve aynı zamanda Karaköy’e de yakın.”
Güvenlikle ilgili olarak Aydın “Yedi yıl önce öyle bir sorun var gibi görünüyordu” diyor ama bu olayların her sokağın yaşayanına göre değiştiğini de ekliyor. Aydın’ın atölyesi Kurdela Sokağı’nda. Bu sokakta Beyoğlu’ndaki eğlence mekânlarında çalan müzisyenler, mobilyacılar, esnaf ve aileler yaşıyor. Dolayısıyla pek olay yaşanmadığını söylüyor ve son yedi yılda güvenlik konusunun iyileşmesinde İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin de katkısı olabileceğini belirtiyor.
En büyük değişimin apart oteller olduğunu anlatan Aydın, “Burada son iki yılda fiyatlar arttı. Her şeyi zıplatan da kentsel dönüşüm” diyor. Ev sahibinin, yaşadığı binayı da aparta çevireceğini ve bu durumda yine bu civarlarda yeni bir yer aramak zorunda kalacağını söylüyor. Anlayacağınız yıllardır birçok farklı kültürden insana ev sahipliği yapan Dolapdere’de de kentsel dönüşüm yüzünden çok kişi yerinden olacak.