Sunset’in dört bir yanı sanat eserleriyle dolu. Sanatla ilişkinizi nasıl güçlü tutuyorsunuz?
Burhan Doğançay’ı birlikte çalışmaya ikna etmem iki yıl sürdü, ardından da çok güzel bir dostluk kurduk. 15. ve 20. yıllarımızda, kendisinin etiketlerini tasarladığı şarap koleksiyonları hazırladık. Burhan Doğançay ile sohbet etmek, aynı masayı paylaşmak çok güzeldi. Dünya görüşü çok açık bir insandı; sokağı da, salonu da bilirdi. Bize hediye ettiği tablolar hâlâ Sunset’te görülebilir. Birlikte bir tabak projesi yaptık, bu tabakları müzayedelerde satışa çıkararak gelirini Doğançay Vakfı’na bağışladık. Onunla olan işbirliğimiz Sunset’in sanata bakış açısını değiştirdi. Bahçemizde Zaha Hadid’in tasarladığı Roma’daki MAXXI: 21. Yüzyıl Sanatı Müzesi’nde sergilenen, gelincik formundaki “Maxxi Poppy” aydınlatmalarını görebilirsiniz. Ayrıca mekânda “Eight Thousand Miles of Home” adında, kırmızıya boyanmış binlerce ipek böceği kozasından yapılmış bir aydınlatmamızın yanı sıra Los Angeles’ta yaşayan koleksiyoncu Emrah Yücel’in bize hediye ettiği bir fotoğraf koleksiyonumuz var.
20 yıl boyunca değişim halinde olmanız ve Sunset’i sürekli ileri götürmeniz, insanların mekâna gelmesinde rol oynuyor mu?
Sunset’in Boğaz manzarası, Tanrı’nın yarattığı en güzel sanat eserlerinden biri. Ancak biz hiçbir zaman manzaramızın arkasına sığınıp, ilerlemeyi unutmadık. Bu yüzden de 21 yıldır zirvedeyiz. İş çıkışı barımız çok popülerdir, insanlar gelip stres atar, ardından yemeğe geçerler. Yemek sonrası eğlence için başka bir yere gitmelerine de gerek kalmaz. Sunset’te her akşam DJ’ler eşliğinde müziklerini dinleyebilir, dans edip içkilerini içebilirler. İşinde başarılı olan ve kendini ödüllendirmek isteyen, en iyiyi hak ettiğini düşünenler gelir buraya.
Gösteriş yapmak isteyen buraya gelmiyor yani…
Türkiye’deki en önemli gösteriş metası otomobildir. Hâlbuki Sunset’te, mekâna hangi marka otomobille geldiğinizi kimse göremez. Burada kendileri olabildikleri için seviyorlar Sunset’i. Görünmek istemeyenlerin mekânındayız, o yüzden müşterilerimiz burayı korur. Yılda 100 -200 kere gelen, Sunset’i evi gibi gören müşterilerimiz var. Bu kadar başarılı ve talepkâr olan insanlar acımasız da olabilirlerdi. Ancak iyi niyetimizi ve çabamızı gördükleri için desteklemeye devam ediyorlar. 15 yıldır bizimle olan Genel Müdürümüz Kimya Çulha ve 21 yıldır Sunset’te olan maître d’hôtel Gazi Akyol’la birlikte ayakta tutuyoruz burayı. Beraber büyüdük, beraber yaşlanıyoruz. Ben de burada mutlu oluyorum, dünyanın en enteresan insanlarıyla aynı masada sohbet ediyorum. O yüzden de Sunset’i satmayı veya devretmeyi düşünmedim hiç.
Sunset dışında sizin favori restoranlarınız hangileri?
Çubuklu’daki Balıkçı Apo favorimdir. New York’ta 20 yıldan uzun süredir açık olan Gotham Bar&Grill ve Le Bernardin’i de çok severim. Las Vegas’taki tüm mekânlar, mimari ve operasyon harikalarıdır. Fakat şimdiye kadar beni tat konusunda en çok heyecanlandıran yer, İspanya’nın San Sebastián şehri oldu. Yalnız Sunset’i kiraladığımda, ilk göz ağrım olan San Francisco’dan ilham almıştım.