Sektörün bu aralar kuşkusuz en çok konuşulanı #SaltBea ile Nusret! Kimisi takdirle ayakta alkışlıyor; kimisi görmek bile istemediğini söylüyor. Siz hangi taraftasınız?
Ben bu konuyu her yerde gündeme getiriyorum ve takdir edenlerdenim. Çok çok önemli bir iş başardı Nusret. Tarkan’ın başaramadığını başardı. Tüm dünya ünlüleri, oyuncuları, sporcuları Nusret’in hareketini yapıyor. Ben konuya Nusret olarak değil, Türkiye’nin tanıtımı olarak bakıyorum. Michelin yıldızlı aşçılar ünlü oluyor da, neden bir Türk çocuk çıkınca laf söyleniyor anlamış değilim. Öyle ya da böyle, tanıtım yapıyor işte ve et konusunda gerçekten doğuştan başarılı bir çocuk. Aferin.
Nusret demişken… Son dönemde özellikle steakhouse kültürü oldukça popülerleşti. Steakhouse ile birlikte birçok yeni etçi, kebapçı ve kasap konsepti de ortaya çıktı. Yeni projelerden en iddialı olanı hangisi sizce? Biraz detaya girelim…
Bizim ülkemizde normal değil mi? Bir sokakta manav açsan, hemen yanına ikinci manav açılır. Sanki başka yer yok gibi… Et ve steakhouse konusu da aynen böyle oldu. Nusret bu ülkede et kültürünü değiştirdi, uluslararası standarda taşıdı olayı. Bu başarıyı görenler ise “Ben de yaparım ya ne olacak, alt tarafı et pişirme!” dediler, yatırımcı buldular ve inanılmaz paralarla et restoranı açtılar.
Sonunda dört gözle beklediğimiz yaz ayları geldi. Özellikle Çeşme ve Bodrum’da da görmeye alıştık sizi. 2017 yazını bir de sizden dinleyelim. Bu yaz hangi mekânlara gitmeliyiz?
Vallahi ben Bodrumcu’yum. Çeşme, Alaçatı’yı da çok seviyorum ama sonbaharda daha güzeller sanki. Yazın çok kalabalık; kuru kalabalık oluyor sevmiyorum. Bodrum bana daha iyi geliyor. İstanbul’un devamı gibi sanki. Fenix, Zuma, Nusr-et, Balıkçı Sait, Miam, Maça Kızı, X Beach, Casa Costa Beach. O kadar alternatif var ki Bodrum’da, gez gez bitmez.
Peki, yazı şehirde geçireceklere önerileriniz neler?
Adalar’da çok güzel yerler var. Sedef Adası Elio favori yerim benim.
Türkiye sınırlarına sığmadığınızı görüyoruz. Son dönemde adeta Miami elçimiz haline geldiniz, gecce.miami’yi açtınız. Neler oluyor bu Miami’de? Neden insanlar son dönemde Miami’yi tercih ediyor?
Miami sayemde çok popüler oldu (gülüyor). Seviyorum Miami’yi, çok özgür bir yer. İnsanlar rahat ve sabırlı. Huzurlu ve güvenli bir ortamı var. İnsanlar sarhoş olmak için değil, keyif için içiyorlar… Birbirlerine çok saygı gösteriyorlar. Tabii kurallar çok önemli… Ve herkes kurallara uyuyor. Uymazsa direkt cezaevini boyluyor. Miami’de çok yeni ve güzel inşaatlar yapılıyor ve Türkiye’den yarı yarıya ucuz fiyatlara sahipler. Mekânlar güzel, insanlar güzel. Bu da Miami’yi cazip hale getiriyor. THY direkt uçuşları başlayınca da Miami furyası aldı başını gitti. Biz de gecce.miami web sitesini açtık, biraz da Miami’nin mekânlarına bakalım, karıştıralım dedik. Her yıl düzenlediğimiz ‘Mekân Oscarları’nda Miami’den bir mekâna ödül verdik, bu yıl da vereceğiz. Bu röportaj yayına girdiğinde zaten ben Miami’de olacağım.
Gezmek ve tadım yapmak uzmanlık alanınız. Peki, hepsini bir çırpıda düşündüğünüzde aklınızdan kalan mekân; damağınızdan silinmeyen lezzet hangisi?
Hemen hemen dünyanın her yerini gezdim. Favorim Hawaii… Orada, yol üstünde, karavanlarda pişen karideslerin tadı hâlâ damağımda. Kopenhag’da çekirge de yedim, canlı karides de… Gurme olmanın kötü tarafları bu işte. Ama bir daha asla yemem… İkinci favorim Cape Town. Harika bir yer… Uzakdoğu’ya, sokak lezzetlerine bayılıyorum ama doğru yerde yemeniz gerekiyor. Tokyo’da, balık pazarında sabah 06.00 da çok salaş bir ortamda anında hazırlanan sashimi’leri unutmam mümkün değil. Dünyayı gezdim ama favorim İstanbul. Gerçekten İstanbul’a biraz değer verilse, Sultanahmet değil de Asya ve Avrupa’nın birleştiği Boğaz tanıtılsa turist rekoru kırılır.