Gezi Parkı belgeselini çekmek için Fatih Akın’dan Nuri Bilge Ceylan’a kadar pek çok yönetmenin adı geçiyor. Bakalım Gezi Parkı olaylarını gelecek nesile taşıma görevini kim üstlenecek?
1
En sevdiğim kitap adlarından biridir: “Biz Burada Devrim Yapıyoruz Sinyorita!” Gazeteci-yazar Ece Temelkuran, yüzyılın ilk devriminden notları Venezüella’dan aktarırken, “İnsanlar yeterince haksızlığa uğradığında, yeterince dövüldüğünde çocuklar, insanlığa saldırırlar. Acı, adaletsizlik ve vicdansızlıkla yeterince hırpalandığında, kendi kendini imha eden bir organizmadır insanlık” diyordu. Devamında ise “Bundan böyle dünyayı büyük sözlerin değil, küçük insanların değiştireceğine dair bir işarettir bu” notu vardı.
İSTANBUL’DA İSYAN VAR!
Yüzyılın ilk devrimi Venezüella’da hayat bulurken son devrimi ise şimdilik, İstanbul’un merkezinde hayat buldu. Latin Amerika’da yaşananları Türkiye’den bir tek Temelkuran kayıtlara geçerken, Taksim’de yaşananlara hep birlikte tanıklık ettik. İçimizdeki devrimci ruh bir kez ortaya çıkınca her şey bambaşka oldu. Ne kadar kalabalıkmışız, biz bile şaşırdık. Tıpkı günlerce duvarları süsleyen “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, sil gözyaşlarını” mesajında olduğu gibi net ve kararlıydı herkes. Sosyal medya bu işin gerçek kahramanı, “Y Kuşağı” ise çağımızın devrimcileri oldu. “Dış mihraklar mı?”, “İç dengeler mi?” bizi bu hale getirdi, bilmiyoruz ama en son Brezilya’daki protestocular “Aşk bitti, burası artık Türkiye” dediğinde kendimizle fazlasıyla gurur duyduk.