Birkaç yıl boyunca, Jeff Koons’un asistanı olarak çalışmak nasıl bir deneyimdi? Sanatsal pratiğini ne şekilde etkiledi?
Jeff Koons için çalışmak gerçekten heyecan vericiydi, çünkü nerdeyse dünyanın her yerinde sergilenen çalışmaların çıktığı büyük bir atölyesi vardı. Birçok asistanı var. New York’ta kendi sanatsal hayallerini takip ederken iş bulma gereksinimi duyan gençleri bir araya getiren ilginç bir sanatçı topluluğu sunuyor. İnanılmaz bir deneyimdi, birçok büyük, tanınmış iş üzerinde çalıştım. Temelde bir üretim evi olduğu için zamanında ayrılmak önemliydi ve bıkmadan kaçtığım için mutluyum. Jeff Koons’un kendisi resim yapmıyor, bu nedenle büyük bir usta ressamdan öğrenmek veya ondan esinlenmek gibi değildi. Koons, resim yapmaları için ressamları kiralıyor. Bu yüzden, aslında orada çalışan diğer ressamlardan çok şey öğrendim; bazıları son derece yetenekli insanlar.
Oldukça geniş bir hayal gücü isteyen bu çalışmalar için ilhamların nereden geliyor?
Yaratıcı bir insan olduğum için baktığım her yerde ilham kaynağı buluyorum. Bu durum genelde eğlenceli ama bazen de bunaltıcı olabiliyor, çünkü durmadan beynimde fikirler dönüyor. Genelde kurmaca kitaplar okuyorum, çağdaş şeyler. Modern ama geleneklere sarılmış Japon yazarları çok seviyorum. Ayrıca, her türlü müziği de seviyorum. Biraz da haber insanıyım, her zaman gazete okurum ya da haberleri radyodan dinlerim. İnsanları bir şeylerden söz ederken dinlemek eğlenceli, ben bir insan insanıyım.
Yaklaşmakta olan projeler neler? Ufukta neler var?
Sonbaharda ABD merkezli gerçekleşecek bazı projeler için çalışmalara başladım ve çok yoğun bir yıl olacağını söyleyebilirim!