Paris’te zannediyorsunuz, Londra’da ortaya çıkıyor… Televizyon da program sunarken köşe yazmaya başlıyor… O’nun adı Ece Sükan ve “TREND” deyince, “MODA” deyince Türkiye’nin sayılı bilirkişilerinden…
11
Modellikle başlayan kariyerin şu anda köşe yazarlığına kadar varmış durumda. Birçok alanda işler yaptın ve yapmaya da devam ediyorsun ama bugüne kadar yaptıklarını kendi adıma hata yapmamak için saymaya korkuyorum. Sen benim yerime sayabilir misin?
Galiba yolculuk etmeyi her anlamda seviyorum. Kendi kişisel gelişim ve kariyerim de bir yolculuk aslında. Sevdiğim, inandığım, içimden gelen işleri yaptım hep bugüne kadar, iç sesimi dinleyerek. Belki de Steve Jobs’un meşhur Stanford konuşmasında dediği gibi noktalar sonradan birleşti. Üniversiteyi bitirdikten sonra ilk olarak kafama koymuş olduğum moda editörlüğü kariyerimin ilk basamaklarını çıkmaya başladım Marie Claire dergisinde. O sıralarda editörlükle eş zamanlı olarak modellik de başladı. Seslendirme ve oyunculuk, çocukluğumdan beri içinde olduğum sektörlerdi zaten. Oyunculuğa da önemli projelerle devam ettim. Bu dönemlerde ağırlık birinden diğerine geçse de styling, sanat yönetmenliği çalışmalarım, dergicilik, reklâm kampanyaları, defileler, özel projelerle hep devam etti. Araya bir de “Ece Sükan Vintage Butik” girdi. Uzun süre televizyon programları da yaptım: “Ece Sükan’ın Modaevi”, uluslararası moda haftalarını yerinde takip ettiğim, önemli tasarımcılar ve sanatçılarla röportajlar yaptığım bir programdı. Daha sonra “N Moda” NTV’de, “Bir Dünya Tasarım” TRT’de yayınlandı. Cine 5’te Kürşat Başar ile “Başka Yerde Yok” programını da sundum uzun süre. İstanbul Moda Akademisi’nde ve Bilgi Üniversitesi’nde styling atölye çalışmaları, tasarım yarışmaları, jüri üyelikleri ve özel gala gecelerinin sunuculuğu gibi yan açılımlar da hep birbirini besledi açıkçası. Doğuş Grubu’nun Vogue dergisini Türkiye’ye getirmesiyle de derginin Editor-At-Large ve Moda Stil Danışmanlığı’nı yürüttüm 3,5 sene kadar; derginin yurt dışında bilinirlik sağlaması açısından da büyük emek verdim. Derken İtalyan Trussardi markasının kadın koleksiyonu danışmanlığını yaptım ve şimdilerde de Hürriyet’te stil, moda, tasarım, sanat ve kent yazıları yazıyorum büyük zevkle. Bunca birikimimi “Ece’nin Kadraji” olarak sunabiliyorum.