Genç bir sanatçı olarak fotoğraf medyumunun Türkiye’deki ve dünyadaki durumunu nasıl değerlendiriyorsun?
Medyumdaki yeni olasılıkların araştırıldığı “post-photography” alanı benim için heyecan verici. Bizim neslimiz için Türkiye ve dünya gibi bir ayrım yapabilir miyiz emin değilim. Dünyanın geri kalanıyla beraber dijital çağa girdiğimiz ve güncel fotoğrafla çözümlemelere başladığımız söylenebilir. Yaşadığımız zaman ve coğrafya da tüm çelişkileriyle sanatçılara kendi anlatılarını yaratabilecekleri varlık alanı tanıyor veya buna mecbur bırakıyor çünkü gündelik olayları ve şartlarımızı değerlendirebilmek bile yaratıcılığımızın sınırlarını zorluyor. Örneğin, bundan 20-30 yıl sonra, sosyo-politik ve kültürel tarihimize dönüp bakmak istediğimizde, çağdaşlarımın değerli kaynaklar olacak belgesel serilerini sık sık görüyorum.
“Habitat” sergisi kapsamında hangi işini sergiliyorsun? İşin hikâyesinden ve serginin kavramsal çerçevesiyle bağlantısından bahsedebilir misin?
Habitat sergisinde “Konaklar” isimli bir belgesel serimi sergiliyorum. 2013 yazından bu yaza kadar Urla’da oturuyordum. Orada etrafımda boş evler ve siteler görüyor ve buralara girip fotoğraf çekiyordum. Çoğu site özel inşaat şirketlerinin projeleri… Araziye giriyor, evlerin kabasını yapıp satmak istiyorlar ama birçoğu boş kalıyor. Veya bazı bölgelerde sit alanı olduğu için imar izniyle ilgili sorun çıkıyor ve inşaatlar 5, 10 yıl duraklıyor. Urla’da ilgimi çeken burada özel sektörün yönettiği konut projelerinin tamamının üst sınıfa yönelik olması ve bunları alabilecek bir kitlenin orada olmaması, arz-talep beklentisinin gerçek dışı olması. Bununla ilgili kişisel algım bir sürü kullanılamayan alan, ileride aileler barındırması hedeflenen ama değerlendirilmeden öylece kalıp çürüyen yapılar, tekinsiz bir atmosfer. Site reklamlarında gözümüze sokulan o temiz, mutlu aile ve yalıtılmış yaşam dayatmasının da bir nevi çürümesi gibi.
İleriye yönelik projelerin neler? Seni nerelerde göreceğiz?
En yakın, Ocak’ta Periferi Kolektif’in proje alanı İNS’te, “Uygarlığın Huzursuzluğu” adlı sergide bir-iki işim izlenebilecek.