14. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, bu yıl 12 Şubat’ta İstanbul’da başlayacak. Ardından 26 Şubat – 1 Mart tarihleri arasında Ankara ve İzmir’e film yağdıracak.
big-eyese
Bu yılki !f’i Tim Burton, “Big Eyes” ile açıyor. Gotikliğin dibine vurduğu filmografisinde bana göre “Big Fish”ten bu yana elle tutulur pek iş çıkaramayan yönetmenin son filmi bu kez kocaman gözlü çocuk tablolarıyla meşhur olan Margaret Keane’in eserlerini ve yeteneğini sahiplenmeye çalışan eşi Walter Keane’e karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor. Burton’dan yine kendine has bir gariplik bekliyoruz. Gerçi Margaret Keane’in “tövbe yarabbi” dedirten tabloları yeterince garip zaten.
GALALAR
“Amores perros”, “21 Grams”, “Babel” ve “Biutiful” filmlerinin yönetmeni Alejandro González Iñárritu’nun son harikası “Birdman”, bir zamanlar ikonik bir süper kahramanı canlandırmış ama artık gözden düşmüş bir aktör olan Riggan Thompson’ın oynadığı Broadway müzikaliyle eski günlerine dönme çabasını anlatıyor. Yalnızca Michael Keaton’ın döktürdüğünü söylemek hata olur. Emma Stone, Zach Galifianakis, Edward Norton, Naomi Watts, Amy Ryan ve Andrea Riseborough da en az onun kadar övgüyü hak ediyorlar.
2012’de “Keep the Lights On” ile Berlin’den ödül alan Ira Sachs’ın John Lithgow ve Alfred Molina’nın performanslarıyla çok konuşulan bağımsızı “Love is Strange” senelerdir birlikte olan ancak yeni evlenebilen eşcinsel bir çifti anlatıyor. “Clerks”, “Chasing Amy” ve “Jay and Silent Bob Strike Back” gibi kült geyik filmleriyle tanıdığımız Kevin Smith’in “Tusk” filmi, bu yıl izleyebileceğiniz en acayip, en garip şey. Justin Long ve Michael Parks’ın götürdüğü filmde, Erol Evgin rolünde Haley Joel Osment’ı da izleyebilirsiniz (yıllar bu çocuğa yaramamış).
“Grave of the Fireflies” ile hepimizin göz pınarlarını kurutan, dünyanın en hüzünlü animesine imza atmayı başarmış usta yönetmen Isao Takahata’nın 14 yıl aradan sonra çektiği ilk film olan “The Tale Princess of Kaguya” ise festivalin en önemli filmlerinden biri. Geçen yılın en iyi belgesellerinden “The Act of Killing”in yönetmeni Joshua Oppenheimer’ın yeni belgeseli “Look of Silence” ve İranlı yönetmen Ana Lily Amirpour’un çektiği, İran sinemasının ilk vampir filmi olan “A Girl Walks Home Alone at Night” da ekmek kadayıfı üzerine kaymak gibi yemin ederim.