Hakikatin temsilleri, dilin sınırları, bilgi üretimi ve aktarımının her yönden sınandığı bu değişken zamanlarda olup bitenler nasıl kayda geçirilmelidir? Cixin Liu’nin
2014’te İngilizce’ye The Three-Body Problem adıyla çevrilen meşhur bilim kurgu romanındaki bir bölümden adını alan Evrenin Titreşen Işıkları, insanın dünyayı kavrayışındaki dönüşümlere istinaden tarih ve geleceğin yeniden yapılandırılması fikrine dayanır. Mantık zemini sallanmaya başladığında bireyin korunaklı alanlarını istikrarsızlaştırmanın, idrak sınırlarını zorlamanın, kendine dair algısını sarsmanın olası yollarını araştırır.
Anna Boghiguian, Rana Hamadeh, Navine G. Khan-Dossos ve Merve Ünsal’ın üretimleri, bilginin uç noktalarını, tanıklık ve deneyimin aldatıcı yanını ve tarihin nasıl yozlaştırılabildiğini tartışmaya açar. Sergideki işler, hiçbir zaman tam manasıyla anlaşılamayan ve kifayetsiz “şimdi” algısını sorgulamaya aracıdır. Boghiguian’ın çizim ve resimleri, konu ettiği öznelerin içinde bulunduğu jeopolitik koşulların hayatlarına etkisini yansıtır. Hamadeh, uzun süreli bir projesi kapsamında tanıklık olgusunu irdelediği operamsı işiyle yurttaşlık merkezli yaklaşımı kesintiye uğratmaya çalışır. Khan-Dossos, 2011’de SALT Beyoğlu’na dönüşen Siniossoglou Apartmanı’nın geçmişine bakar. Sanatçının sergi mekânlarına uyguladığı duvar resimleri, yapının cadde kotunda dükkân, üst kotlarda konutları barındıran özgün kullanımını anımsatır. Tavan süslemelerine gönderme yapan fırça izleri, özel mülkün en az kamusal mekân kadar bir suç ya da olay mahalli olabileceğine işaret eder. İstanbul’un tarihsel ve politik öneme sahip yapılarına odaklanan bir tiyatro sahnesi kurgulayan Ünsal ise, sürekli değişen bir çevreyle kurulan ilişkilerin fiziksel ve etik taraflarını inceler.
Evrenin Titreşen Işıkları, uyruk, egemenlik, toplumsal cinsiyet, akrabalık ve teknoloji kavramlarının yeniden tariflendiği zamanlar için bir gelecek tahayyül etmeyi amaçlar. SALT Beyoğlu’na yayılan dört ayrı konumlama, sarsıcı bir hızla yaşanan başkalaşmaya dikkati çekerek insanla ilişkili temel fikirleri alışılmadık bakış açılarıyla değerlendirmeyi önerir.
Sohbetler serisinin bu ikincisi sergisi, Eindhoven’da bulunan Van Abbemuseum’un baş küratörü Annie Fletcher tarafından programlandırılmıştır.
12 Eylül – 30 Aralık
SALT Beyoğlu