Yedinci sanat sinema birçok kez ilhamını modadan aldı. Bazılarının odak noktası dergiler, editörler oldu. Bazılarınınki tasarımcılar ve modeller… Kimi zaman da filmlerdeki set tasarımları, salt moda dergilerindeki pırıltılı çekimleri hatırlattı.
yvessaintlaurentgal
FRANSIZ DOKUNUŞU
Fransız modasının sinemayla olan flörtü belki de aşkların en güzeli. 2008 yılında 71 yaşındayken hayatını kaybeden Fransız tasarımcı Yves Saint Laurent moda dünyasının en etkili tasarımcılarından olarak gösteriliyor. Sanata yapmış olduğu göndermelerle ve kadın giyimine soktuğu smokin kavramıyla tanınan Yves Saint Laurent, bu yıl iki ayrı filmle vizyonda yeniden hayat bulmak üzere. İlki Jalil Lespert’in yönettiği “Yves Saint Laurent”. Film Fransız tasarımcının (Pierre Niney) kariyerinin başlangıcını ve Pierre Berge (Guillaume Galliene) ile olan ilişkisini odak noktası olarak seçmiş. İkinci film “Saint Laurent” ise tasarımcının 70’lerdeki ününü konu alıyor. Dizlerimizi titrettiren bir kadroya sahip olan filmde Gaspard Ulliel, Lea Seydoux, Louis Garrel, Jeremie Renier bir arada. Sinemaseverler bir yıl içinde aynı temanın iki farklı yorumunu izlemeye alışkın. Bakınız 2012 yılındaki iki farklı Hitchcock ve Pamuk Prenses anlatımı. Yves Saint Laurent hikâyelerinin bir benzerine de (hatta hikâyeler olay örgüsü açısından birbirlerine inanılmaz ölçüde benziyorlar diyebiliriz) Coco Chanel’le tanıklık etmiştik. Audrey Tautou’nun Matmazel Chanel’i canlandırdığı “Coco Chanel’den Önce”, tasarımcının henüz moda dünyasında belirli bir yer edinemeden önceki dönemini anlatıyor. Jan Kounen’in yönettiği film “Coco Chanel & Igor Stravinsky” ise iki sanatçının yasak aşkını gözler önüne seriyor. Başrolde muhteşem Anna Mouglalis ve Mads Mikkelsen var.