Çalışmaları Türkiye dışında ABD, Almanya, Belçika, Bulgaristan, Çin, İtalya, İsviçre, İran, Japonya, Kosova, Kanada, Pakistan, ve Yunanistan’da yayınlanmış olan Doç. Dr. Gürbüz Doğan Ekşioğlu, bizim için kendi İstanbul’unu çizdi. Herkes gibi o da İstanbul’un yitip giden güzelliklerine kaygıyla bakıyor.
İstanbul’un nereleri sizin mekânınız?
40 yıldır İstanbul’dayım. Ekonomik ve mesleki (sanatsal) birikimimi sağlamak her zaman önceliğim, çalışmak hobim oldu. Uzun yıllar böyle geçince İstanbul’u ihmal ettim. Sanatla ilgili mekânlar ve semtler en çok gittiğim yerlerdir.
Kendinizi en iyi hissettiğiniz ve ait hissettiğiniz yerler neresi ve neden?
Alışık olduğum yer kendimi en iyi hissettiğim yerdir. 27 yıldır Moda ve Kadıköy’deyim. Daha önce de Aksaray, Çapa, Bahçelievler semtlerinde yaşadım. Oralarda sevebileceğim ortamlar hep oldu. Benim için yaşamış olduğum yerden çok o yerde ne yaptığım, neyle meşgul olduğum daha önemlidir.
Şehre nereden bakıyorsunuz?
Moda’da otursam da İstanbul’a şehrin üzerinden bakıyor gibiyim. İstanbul’daki değişim veya bana göre erozyonu seyredebiliyorum. İstanbul dokusunun yok olması, coğrafyasının tahrip olması gözüme batan, beni huzursuz eden şeyler.
İstanbul sizin için nasıl bir şehir ve siz bu şehri nasıl, kiminle yaşıyorsunuz?
Dünyanın en güzel, en zarif genç kızı gibi gördüğüm İstanbul, o haliyle ellerinde çok gereksiz ağırlıklarla dolu naylon poşetleri zorlukla taşır gibi. İstanbul’u eşimle, oğlumla, arkadaşlarımla, öğrencilerimle, en önemlisi kendimle yaşarım.
İstanbul’da sevdikleriniz ve sevmedikleriniz?
Trafiğin, kalabalığın, gökdelenlerin olmayacağı bir İstanbul, sevdiğim