“Eşcinselliğin toplumsaL tarihi,” bugüne kadar gizli kalmış ya da görmezden gelinmiş gerçekleri su yüzüne çıkarıyor.
Halit Erdem Oksaçan, pek çok gazete ve dergide tarih ve siyaset üzerine yazılar yazmış, kitaplar yayınlamış 1982 doğumlu bir araştırmacı. Son alarak “Eşcinselliğin Toplumsal Tarihi” adlı kitabı yayınlayan Oksaçan’la tek tanrılı dinlerin başlangıcından günümüze uzanan eşcinsellik üzerine konuştuk:
2
Şu meşhur Lut Kavmi meselesine gelirsek. Sadece “eşcinsel ilişki”nin lanetlenmesi gibi bir durum yok sanırım?
Evlilik dışı her ilişki devlet ve din otoritesi tarafından yasaklanmıştır. Bilindiği üzere, evlilik bir yasal sözleşmedir. Dinsel ve kamusal otoritenin olur vermesiyle ortaya çıkar. Bu olurun nedeni kilisenin ve devletin, toplumu her anlamda yönetme, denetimi altında tutma isteğidir. Çünkü aile, en küçük sınıfsal birim olarak mevcut sınıfların maddi birikimini, servet ve mülkiyetini denetlemek, sahiplik haklarını korumak ve bunları geleceğe aktarmak için gereklidir. Devlet vergi koyuyor, bunu ailelere yükümlüyor. Dinsel otorite imanlı sayısını arttırmak istiyor ve çocuk yapmayı teşvik ediyor. Nüfusun artması daha çok emek gücü, daha çok vergi ve daha fazla asker demek. Erkekler çocuk doğuramadıklarına göre, eşcinsellik döl yitimi anlamına geliyor.