Duygu Topçu İstanbul’da doğup büyüse de karmaşasını ve kalabalığını sevmiyor. O, çizimlerinde bile kendini ve sanatçıları İstanbul’un kaosundan kurtarmaya çalışan bir kahraman…
İstanbul’la olan ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?
Hiçbir ortak noktamız olmadığı halde mecburiyetten bir şekilde görüşmek zorunda kaldığım akrabam gibi, sevemiyorum ama iyi anlaşmaya çalışıyorum.
İstanbul bir sanatçı olsa sizce ne olurdu? Ressam, şair, yazar ya da …?
Hangisi olursa olsun ruh hali çok gel-gitli bir sanatçı olurdu.
İstanbul’da kendinizi en çok nerede huzurlu hissediyorsunuz?
Moda’da bir sokak var, ilginç bir şekilde aşırı sessiz ve sakin. Kimseye de söylemiyoruz pek, sessiz kalmaya devam etsin.
İstanbul’un hangi yönüne aşık olabilir, hangi yönü nedeniyle ondan ayrılabilirsiniz?
Benim için çok kalabalık, gürültülü ve karışık. Alışkanlıkla karışık bir sevgi var ama yine de zaman zaman çok yoruyor.
Sizin çizimlerinizde İstanbul’un nasıl bir etkisi var?
Doğup büyüdüğüm yer olması dolayısıyla karakterime ne etkisi olduysa resimlerime de onlar yansıyordur. Olabildiğince kontrollü ve derli toplu.
Bizim için çizdiğiniz resmin çıkış noktası nedir? Bu çizim bittiğinde size ne hissettirdi?
İstanbul’un karman çormanlığı arasında kendine bir şekilde yer bulmaya çalışan sanatçılar.