Yeni rasyonel estetik algısı, nihai, güzel ve ahenkli olan sanat yapıtının ardındaki mekanizmaları görünür kılarak, onu zamansal ve mekânsal bir yeniden üretim ve deneyim haline getiriyor.
izlenim-1
Sanatsal üretimin giderek post-dijitalleştiği bir dönemin içerisindeyiz. Başka bir deyişle güncel sanat yapıtları, bilim ve teknoloji ile olan ilişki ve işbirliklerini artırarak gündelik hayat algımızı neredeyse dönüştürebilecek işler ortaya koymaya başladı. Hiç şüphesiz sanat dünyasında bilim ve teknoloji işbirliği çok eski çağlardan bu yana sanatçıların öncülüğünü üstlendikleri bir alandı. Örneğin Leonardo Da Vinci’yi bilim, sanat ve teknoloji kavramlarından herhangi biri olmadan düşünebilir miydiniz? Bilgisayarların, grafik tasarımın, gerçek zamanlı teknolojilerin, internetin özellikle 2000’lerden sonra hızla yayılmasıyla başlayan süreç, sanat, bilim ve teknoloji arasında varsayılan modern ayrımları bugün giderek belirsizleştirerek modern dünyanın kurguladığı bütün yapıları yeniden tanımlıyor. Bu süreci sadece muhalif bir dönüşüm süreci olarak okursak yanılırız. Çünkü dijitalleşen dünyada iktidar ve baskıya hizmet eden küresel sermaye devleri, hükümetler ve onlara bağlanmış aktörler tarafından giderek merkezileştirildiği ve denetim altına alındığı bir süreç de eş zamanlı olarak işliyor. Böyle bir manzarada kaçınılmaz olan bir durum söz konusu: Bedenimiz dijitalleşiyor.
Yazı: Yiğit Yeşillik