Nopa: No other olace around (etrafta bir benzeri yok!). Sloganları işte bu kadar iddialı. Güzel bir akşam yemeği için gittiğinizde aslında bu iddialarında hiç de haksız olamadıklarını göreceksiniz.
nopa-1
The House Cafe grubunun yeni açtığı mekân Nopa, grill restoran tarzında. İşletme müdürü Cankut Piyade başta olmak üzere tüm çalışanların işini oldukça sevdiği belli. Zira bu kadar güler yüzlü olmalarının başka bir açıklaması olamaz. Çalışanlar gibi mekânın ambiyansı da hayli sıcak. Kendinizi İstanbul’un karmaşasından izole edilmiş saklı bir bahçede gibi hissediyorsunuz. Duvarların tamamı Hollanda’dan getirilen ve topraksız yaşayabilen bitkilerle bezenmiş. Düzenleme PM Peyzaj'a ait. Tam 18 saniyede açılıp kapanabilen cam tavanı sayesinde ortamın havası daima taze kalmayı başarıyor.
Restoranın dizaynı ise tüm The House Cafe’lerde olduğu gibi Autoban Mimarlık’a ait. Yemeklerinin her biri anlatılmaya değer ama özellikle et yemekleri bir başka. Zira etler pişirilmeden önce minimum 35 gün dinlendiriliyor. Ayrıca et yemeklerinin lezzetli olmasının bir başka sebebi de ızgaraların meşe odunu ateşinde pişirilmesi. Makarnalar ise mutfaklarında günlük olarak üretiliyor. Kokteyllerini de değinmek gerekiyor; her biri kendilerine özel karışımlar içinden seçim yapmakta zorlanırsanız şaşırmayın.
Kim demiş barda yalnızca içki içilir diye? Bu özel lezzetleri masanın yerine mekânın en samimi yeri olan barda da yemeyi deneyebilirsiniz. Emin olun, gittiğinizde ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız. Yalnız bu şık restorana gitmeden önce rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Özellikle de caz seviyorsanız çarşamba günleri için elinizi çabuk tutsanız iyi edersiniz.
Yazı: Özge Tümer