Sırtını Topkapı Sarayı’nın duvarlarına dayayan, bir yanına Ayasofya’yı alarak Gülhane Parkı’na kadar uzanan sokak sarnıçları, kıtaplığı ve Halı Müzesiyle Game Of Thrones setini aratmıyor.  

 

tarihgal

Image 1 of 3

Keşfetmesi çok da güç bir noktada değil Soğuk Çeşme Sokağı. Aslına bakarsanız size yalnızca bir turist arkadaş ziyareti kadar uzak... Çünkü pek sevgili turist arkadaşınızın, çok yüksek ihtimalle Topkapı Sarayı ve Ayasofya’yı görmek gibi bir isteği olacağından, isteseniz de istemeseniz de İstanbul’u İstanbul yapan bu iki tarihi yapı arasında uzanan dünyalar güzeli sokağı fark etmeden oradan dönmeyeceksiniz.
Sultanahmet’in orta yerinde yer alan, 12 konak ve bir sarnıçtan oluşan bu küçük, sevimli ve tarihi sokak, sırtını Topkapı Sarayı’nın duvarlarına dayamış, bir yanına Ayasofya’yı alarak Gülhane Parkı’nın girişine kadar uzanıp gidiyor. Adını tahmin ettiğiniz gibi zamanında burada bulunan bir çeşmeden alan sokak, içinde ahşap evleri de barındırması nedeniyle yangınlar, depremler atlatıyor. Bir zamanlar saray ve Ayasofya çalışanlarından, krallara ve kraliçelere kadar birçok insanın konakladığı, hatta eski Cumhurbaşkanlarından Fahri Korutürk’ün doğduğu evin bulunduğu Soğuk Çeşme, 1986 yılında Turing tarafından eski haline uygun olarak restore ediliyor ve günümüzdeki halini alıyor.
Sokağı gezmeye Topkapı Sarayı girişinin bulunduğu noktadan başlayacak olursanız, çok sık karşılaşmanızın pek de mümkün olmadığı türden bir müze ile karşılaşıyorsunuz: Halı Müzesi. “Halının da müzesi mi olur canım?” demeyin, Türkiye sınırları içinde halısı olmayan ev olmadığına göre pek tabii müzesi de olacak.