BATUR BÜKLÜ – BALET
Sahneden olmaktan inanılmaz zevk alan balet Batur Büklü’nün heyecanına ortak olduk.
Türkiye’de erkeklerin bale yapmasına pek sık rastlamıyoruz maalesef. Seni buna kim yönlendirdi? Bale eğitimine kaç yaşında başladın?
Baleye 11 yaşındayken İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda başladım, beni bu mesleğe yönlendiren en büyük etken ise annem oldu. Dans etmeyi küçükken de çok severdim, Billy Elliot filmini seyrettikten sonra ise ilerde ne olmak istediğime karar verdim. 14 yaşımdayken Stuttgart John Cranko Schule’ye tam burslu olarak kabul edildim ve hiç yabancı dil bilmeden yurtdışı eğitimine gittim. Benim için oldukça zor bir süreçti, daha kim olduğumun farkına varmadan bütün hayatım bir anda değişmişti adeta. İki yıl önce ise İstanbul’a döndüm. Geri dönme sebebimi sadece bir etkene bağlayamam ama annem ile kardeşimin beni sahnede izlemelerini çok istedim ve onlara bu fedakârlıklarına değdiğini gösterdim.
Uluslararası Bale Yarışması’nda birinci oldun. Bu yarışmayı bize biraz anlatır mısın? Kaç kişi arasından eleme yapılıyor, bu başarıya nasıl ulaştın, nasıl bir çalışma sürecinden geçtin?
2015-2016 sezonunda hayatımda ilk defa baş dansçı olarak ‘Korsan’ (Le Corsaire) adlı eserde görev aldım. Bu benim için çok önemliydi çünkü hayatım boyunca olmak istediğim yerdeydim. O dönemde Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin eski baş dansçılarından biri olan Serhat Güdül ile tanıştım. Birinin size güvenmesi çok önemli bu meslekte, o bana güvendi ve beni yarışmaya hazırladı. Hazırlık yaklaşık bir buçuk ay sürdü, bu süre zarfında ikimiz de büyük bir özveriyle çalıştık. Kendimi çok geliştirdim ve güçlendim. Yarışmanın ilk etabında video elemesi yapılıyor, daha sonrasında ise sahneye çıkmaya hak kazanıyorsunuz. Benim dışımda Ukrayna, Brezilya, Bulgaristan, Kırgızistan, Japonya, Rusya, Güney Afrika, Avustralya, Letonya, Kazakistan, Kanada, Güney Kore ve Türkiye’den katılan yarışmacılar da vardı. Ancak sahnede olmaktan inanılmaz zevk almam sanırım bana bu ödülü getirdi.
Mesleğinde idol olarak benimsediğin bir isim var mı?
Aslında “idolüm” diyebileceğim bir balet yok. Dünyada çok başarılı baletler var. Ben, bu dansçıların en iyi yönlerini örnek almaya çalışıyorum. Kiminin karakteri, kiminin tarzı, kimininse sahne üzerindeki duruşu beni çok etkiledi ve kendi yolumu bulmamı sağladı. Balede her güne yüksek bir motivasyonla uyanmalısınız. Ancak bu her zaman mümkün olmuyor o nedenle işinizi sevmeli, ona âşık olmalısınız. Ben yalnızca bir noktaya odaklanıyorum; kendi kapasitemin üzerine çıkmak ve bunu başarmak için de tabii ki çok çalışmak.
Gelecek projelerin arasında neler göreceğiz, seni nerelerde izleme şansı yakalayacağız?
Beni ve arkadaşlarımı Süreyya Operası’nda seyredebilirsiniz. Bu sezon hem klasik hem de modern eserlerimiz olacak. Bunlardan beni en çok heyecanlandıran ise Don Kişot. Gösterilerin tarihlerini Devlet Opera ve Balesi’nin kendi sitesi dobgm.gov.tr den takip edebilirsiniz.
‘Don Kişot’ bu sonbahar Devlet Opera ve Balesi’nde sahnede.