İlk kez 1740 yılında bir peri masalı olarak yaratılan Beauty and the Beast (Güzel ve Çirkin) efsanesi, günümüzde de geçerliliğini korumaya devam ediyor. En son Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde izlediğimiz Tony ödüllü müzikal şimdi de Emma Watson’la gündemde… Watson yeni Belle. Biz de bu fırsatla müzikalin geçmişini mercek altına aldık.
3
ADAPTASYONLAR
Bugüne kadar çeşitli mecralarda karşımıza çıkan Güzel ve Çirkin’in en dikkat çekici adaptasyonlarından ilki 1946 yılına dayanıyor. Jean Cocteau’nun yarattığı şiirsel dil ve sürreal dünyayla Güzel ve Çirkin (La Belle et la Bête) Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışmış. Her anlamda çağın ötesinde kabul edilen filmin aksine 2014 versiyonu, ki burada karşımıza Lea Seydoux ve Vincent Cassel çıkıyor, bir bluebox harikası olmaktan öteye gidemiyor. Efsanenin geçtiği yılları anımsatan kostümleri ve müzikleri saymazsak tabii. Fantastik ögelerin sıkça karşımıza çıktığı da unutmamalı ama bu da eseri daha çok “çocuk filmi” kategorisine sokuyor.
Zorlu Center’da izleyeceğimiz müzikalin çıkış noktası ise iki dalda Oscar’ı kucaklayan Disney reprodüksiyonu. Broadway’in neden bu kadar renkli olduğunu anlamış bulunuyoruz yani. Müzikleri ve kurduğu sihirli dünyayla yaratılan masalsı gezegenin üzerine çıkmayı başardılar mı bilinmez… Yaratılan Mrs. Potts karakterinin bir eşi benzeri var mıdır acaba, orası da ayrı bir konu. Ve tabii Türk televizyonlarında da yayınlanan ve hatırı sayılır bir izleyici kitlesine ulaşan 1987 yapımı dizi versiyonu. Üç sezon boyunca devam eden dizi, efsaneyi New York sokaklarına taşımıştı. Yer altı dünyasında kendine yer edinen Vincent (Çirkin) ve avukat Catherine’in (Güzel) aşkı hikâyenin bilinen en romantik hali… Ve Gabrielle-Suzanne Barbot de Villeneuve’nun kaleme aldığı da Güzel ve Çirkin’in ilk hali…