Trendsetter’ın isteği üzerine alıcı gözle gezdiğimiz fuardaki genel izlenim, giderek uluslararası hale gelen fuarın, her yeni yıl, bir sonrakine inandırıcı seviyede umut devretmesi yönünde.
“Cİ” İLE İLGİLİ OLUMSUZ İZLENİMLER
• Türkiye’nin sanat pazarı, rakamlar ve ölçekler açısından ifade edecek olursak, Batı’ya kıyasla “gelişmekte olan”, kalantorların deyişiyle “Üçüncü Dünya”ya görece daha yakın bir pazar. Bu açıdan Cİ’nin hangi alıcıyı kendine hakiki hedef seçtiğini daha iyi netleştirmesinde fayda olabilir.
• Kavramsal yaklaşım açısından, fuarın bu yıl Ortadoğu ve Hollanda’ya odaklanmış olmasının altında, liberal kapitalist zihniyetçe anında markalandırılmaya namzet “Arap Baharı”ndan nasiplenmeye çalışan çok uluslu “serap” etkisi ile, Türkiye ve Hollanda arasındaki diplomatik ilişkilerin 400. yıldönümünün yer alması, bu konudaki ön çalışmayı beklenenden daha “oldu-bitti”ye yaklaştırmakta.
• İstanbul’a yönelik yabancı ilgisinin, Türkiye’deki fuar gezgini mütevazı alıcıların cüzdan ve ilgilerini manipüle edici bir yükselişle abartılması ekonomik ve etik sorunlar doğurabilir.
• Fuar döneminde basılan yerli basın malzeme ve eklerindeki bilgilerin ekseriyetle “şablon” ölçekte olması, fuar katılımcısı galeri ve sanatçıları yeterince tatmin etmedi.