Beslenme uzmanı İlker Çağlayan yarattığı Habit markasıyla kişilerin yeme alışkanlıklarını değiştirmeyi hedefliyor. Üyelerine glütensiz, düşük glisemik indekse sahip ve tamamen doğal yiyecekleri, üç ana ve iki ara öğün olmak üzere adreslerine gönderen Habit’in kurucusu Çağlayan’dan sağlıklı yaşam ipuçları aldık.
Habit markasından bahseder misiniz? Habit’i benzerlerinden ayıran özellikler neler?
Habit olarak en büyük amacımız insanların diyet yapmak yerine ömür boyu sürecek bir beslenme alışkanlığı kazanmasını sağlamak. Bu da işlenmiş gıdalardan kaçınıp, daha çok doğal ve sebze içerikli beslenme şekline geçmekle oluyor. Çünkü işlenmiş ve yapay gıdalar, özellikle karbonhidratlar bağımlılık yaratıyor ve ihtiyacımızdan fazla tüketiyoruz. Habit olarak tüm yemeklerimiz ve paketli atıştırmalıklarımız glüten içermiyor ve glütenli unları kullanmıyoruz. Habit olarak amacımız kan şekerini minimum oranda yükseltmek, bu nedenle normal un yerine, badem unu, keten tohumu unu, çiğ kabak çekirdeği unu gibi hücrelerinizi besleyen gıdaları tercih ediyoruz. Örneğin yaptığımız krepte nohut ununu, browni’de ise Meksika fasulyesi kullanıyoruz. Şeker yerine genelde hurma ve agave şurubu kullanıyoruz. Mutfağımıza buğday ve buğday içeren ürünler kesinlikle girmiyor.
Kişilerin yeme alışkanlıklarını değiştirme hedefiyle yola çıktınız? Bu ulaşılması zor bir hedef değil mi?
Evet, ulaşılması çok zor bir hedef çünkü çocukluğumuzdan hatta bebekliğimizden beri yapmaya alıştığımız bazı şeyleri bırakmamamız gerekiyor. Örneğin 40 yaşında biri, 38 yıldır her gün ekmek yiyor ve biz bunu sadece haftada bire düşürmesini istiyoruz. Tabii ki kolay değil ancak imkânsız da değil. Özellikle küçüklükten beri bize öğretilen “ekmeksiz yeme doymazsın” felsefesi aslında şu anda daha çok acıkmamıza neden oluyor. En kötüsü de genelde bize zarar veren alışkanlıkların bizde bağımlılık yaratmış olması. İnsanlara ekmeksiz, makarnasız, pilavsız bir beslenme alışkanlığı önerdiğimde bu onları çok korkutuyor çünkü özellikle glüten içeren karbonhidratlar bağımlılık yapıyor.
Habit kimlere hitap ediyor? Yeme içme alışkanlıklarını değiştirmek isteyenlere ne gibi beslenme alternatifleri sunuyor?
Habit, sağlıklı beslenmek isteyen, kilo vermek isteyen, kötü beslenme alışkanlıklarını değiştirmek isteyen herkese hitap ediyor. Kilo verme konusunda çok güzel sonuç alıyoruz. Özellikle 3. haftanın sonunda açlık ve tatlı krizi, gece acıkmaları son buluyor. Sadece kilo vermek isteyenler değil, evinde yemek yapmaya vakit bulamayan ama dışarıdaki yemeklere de güvenemeyenler, düşük karbonhidratlı beslenip enerji seviyesini hep yukarda tutmak isteyenler ya da glütensiz beslenmeyi tercih edenler bize geliyor. www.habit.com.tr’den günlük, haftalık ya da aylık sabah öğle akşam ve ara öğünlerden oluşan paketler sipariş verilebileceği gibi sadece öğlen, öğlen-akşam ya da sabah-öğlen paketleri de sipariş verilebiliyor.
Beslenme ile spor arasında nasıl bir denge olmalı?
Spor konusunda da alışkanlıklarımız çok kötü maalesef. Bir spor hocası olarak aşırı sporu doğru bulmuyorum. İnsanların genel olarak yaptığı hata, yaza doğru kilo vermek için aşırı spor yapmak ve kış geldiğinde bırakmak ya da daha fazla yemek yiyebilmek için daha çok spor yapmak. Unutulmamalı ki vücut her enerji ürettiğinde serbest radikal (kanserojen madde) de üretir. Bu yüzden çok yoğun spor yaptığımızda beslenmeye daha çok dikkat etmeliyiz. Özellikle antioksidan yönünden zengin sebzeler, Omega 3 yağ asitleri, bol lif ve kaliteli proteinler tüketmeliyiz.
Okurlarımız için sağlıklı bir beslenme programı çıkarmanızı istesek…
Sabah: İki organik yumurta yanında çeyrek avokado, domates, salatalık, biber, maydanoz, nane, zeytin, üç-dört adet ceviz ya da çiğ badem… Öğlen: Bol yeşillikli, zeytinyağlı bir baklagil salatası ya da bir sebze yemeği… Akşam: Avuç içimiz kadar organik tavuk eti, kuzu eti, çimen yemiş dana eti ya da hamsi, istavrit, sardalya gibi küçük deniz balıklarının yanında zeytinyağlı dev bir yeşil salata.