Beşiktaş, Akaretler’de bulunan Şair Nedim Caddesi tıpkı bir Avrupa şehri gibi. Beşiktaş’ın bu güzide caddesi restoranları, butikleri ve sanat galerileriyle şehrin en “Cool” bölgelerinden.
cam
“41 SAAT KUZU OMUZ”
Karnımız hafif hafif acıkmaya başlarken Gile Restaurant’ı görüyoruz, bizi “İstanbul’un mutfak sanatları sahnesinde gerçek bir deneyim yaşamak ister misiniz?” sorusu ile davet eden ve duvarlarında Mercan Dede’nin resim çalışmalarının bulunduğu restoran, farklı tatlar denemeniz için enfes bir yer. Menüdeki “41 Saat Kuzu Omuz” isimli yemeğin hakikaten 41 saatte piştiğini daha ilk lokmada anlıyor ve ayva ile etin birbirine ne kadar yakıştığını görüyoruz. Ayrıca tatlı menüsündeki bu isim sizi yanıltmasın zira “Ayran Panna Cotta”nın tadı enfes. İçindeki early grey şerbetini sormadığınız sürece tatlının sırrını anlamanız mümkün değil. Doymak için değil, tatmak için bir yer arıyorsanız burası tam size göre.
HER BİRİ BİRER
SANAT ESERİ
Akşam olmadan turumuzu tamamlamak için vitrinlere baka baka ilerlerken Monies / Art350’den içeri giriyoruz. Monies; Gerda ve Nikolai Monies tarafından kurulmuş, Danimarkalı bir mücevher tasarım markası. Paris, Roma, Milano gibi şehirlerde mağazaları bulunan marka, her biri bir sanat eserini andıran takılarıyla sloganlarında haklı olduklarını gösteriyor. Art350’ye baktığımızda sergi hazırlığı olduğunu görüyor ve galeri hakkında da kısa bilgi alıyoruz. Bağdat Caddesi’nde bir galerisi daha olan Art350, Şair Nedim Caddesi’ndeki şubesinde kalıcı koleksiyonunu ve temsil ettiği sanatçıların çalışmalarını sergiliyor.
Caddenin sağ tarafından yürürken hemen karşısında Kahve Dünyası ve Sütiş’i görüyoruz. Karşıya geçiyor ve sanat galerileri kapanmadan Rampa ve C.A.M. galeriye doğru ilerliyoruz. Sergi hazırlığı içinde olduklarından Rampa Galeri’yi gezemeyince soluğu C.A.M. galeride alıyoruz. 1992 yılından bu yana yaklaşık 300 sergiye ev sahipliği yapan galeride, Peter Hristoff’un “Kahramanlar” sergisini geziyoruz.
Gezimiz sırasında Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın da Akaretler’deki sıra evlerde, No: 76’da bir süre yaşadığını öğreniyoruz. Akşam olup semtten ayrılma zamanımız geldiğinde ise Şair Nedim Caddesi rezidansların ışıkları altında büründüğü o büyüleyici atmosferle bizi uğurluyor.