Bebek Yokuşu’ndaki bu kendine has atölyeye sanatçı Ceylan İnsel ile röportaj yapmak için girdiğimde kendimi kaybettim. Her birinin üzerinde İnsel’in eliyle tek tek çizdiği resimler bulunan tişörtler, bardak altlıkları ve ev aksesuvarları hem çok “cool” hem de orijinal… Söyleşiye başlıyorum ama gözümü birbirinden ilginç tasarımlardan bir türlü alamıyorum.
taki1
Sizi ve sanat tarihinizi tanıyarak başlayalım. ABD’de iletişim ve grafik tasarımı okudum. Türkiye’ye döndüğümde resim üzerine yoğunlaştım. Önce Orhan Taylan’ın atölyesinde çalıştım, sonra kendi atölyemi açtım. Sergilerim oldu. Üç aylığına gittiğim Milano’da beş yıl kaldım. Daha çok kadın resimleri çiziyordum. Bir sergimde resimlerimi Burhan Doğançay görmüştü ve bana neden stilistlik okumadığımı sordu. Tabii, bu benim aklıma kazındı. Moda üzerine bir şeyler yapmaktan ziyade çizim yapmayı öğrenmek istiyordum. Milano’da bir yıl bunun üzerine eğitim aldım. Ardından orada kurduğum atölyede çizimler yaptım, gördüğünüz tişörtleri çizmeye başladım. Türkiye’ye döndüğümde ise Bebek’te Atölye 26’yı açtım. Yine sergiler açıyorum, tişörtleri çizmeye devam ediyorum ve çizim üzerine workshop’lar düzenliyorum.