• Bölgenin en yoğun olduğu dönem Temmuz ve Ağustos ayları. Görülmek ve çılgın kalabalıkla kaynaşmak istiyorsanız tam size göre. Sıcaktan ve kalabalıktan kaçmak isteyenler ise Nisan – Mayıs ya da Eylül – Ekim döneminde bölgeyi ziyaret edebilir.
• Seyahatinizi mimari zenginliği ile ihtişamını her daim koruyan Provence’ın tarihi başkenti Aix-en-Provence’dan, Papalar’ın kenti Avignon’a doğru planlamanız önerilir. Başka hiçbir yerde bu masalı yaşayamazsınız. Tarih, modern hayatla birleşiyor çünkü. Turkuvaz deniz de bonus!
• Mavi limanı, beyaz tekneleri ve sıcak kumlarıyla Akdeniz’in ruhunu taşıyan Marsilya, kent merkezindeki kozmopolit ve hareketli hayat tarzını eski sokakların dokusuyla birleştirerek tezatlarıyla ziyaretçilere sürprizler sunuyor ve şaşırtıyor. Modern bir köy anlayışı yani…
• Kendinizi başka hiçbir şehirde bir film setinde hissedemezsiniz belki de. Dar sokakları, palmiyeleri ve mağrip tarzı evleri ile Fransız Rivierası’nın cıvıl cıvıl kenti Saint-Tropez, aynı zamanda 17’nci yüzyıldan kalan kalesinden görünen muhteşem körfez manzarasıyla ziyaretçileri kendisine hayran bırakıyor.