Sıkıldıkça yapraklarımla sohbet ederdim, rüzgâr ile fısıldaşırdım, çok yalnız gözüksem de hiç yalnız kalmaz ve sıkılmazdım. 

1

Image 1 of 2

Sorumluluklar ve şartlar altında ezilip büzülmeden büyürdüm göğe doğru özgürce. Sevgililer sırtlarını bana yaslardı mesela, gölgemi örterdim aşklarının üzerine. Kazısınlar istedikleri gibi kalplerini gövdeme. Gıdıklanırım ben, kıkırdar yapraklarım ama olsun. Kavga ederlerse kafalarına kozalak atarım, sarılsınlar. Sarılmak güzel şey. Kuşlara ev olurum sonra, dallarımda şarkı söyler onlar da. Sorumluluklar ve şartlar altında ezilip büzülmeden büyürdüm aşklara sahip çıkarak, kuşlara ev olarak, yapraklarımla sohbet ederek…

Düşünsene yağmur yağdığını, mis gibi toprak kokusu (oh!) Yağmur damlalarını yakalamaya çalışıp toprak kokusunu ciğerlerine dolduran küçük bir çocuk ben, ağaç olsam harika olmaz mıydı? Yağmurun her damlasını yüzlerce yaprağımda hisseder, toprağı güçlü köklerimle avuçlar, kokusunu her nefes alışımda yüzlerce kez içime çekerdim.